FETÖ’cüler niye yalan söylüyor…
15 Temmuz ihanetini gerçekleştiren hainler, enselendikleri günden beri yalan söylüyorlar. Gerçi Fetullah Gülen, başından beri yalan üzerine bina etti bu şeytani hareketi. Elebaşının, 1992 yılında örgüt...
15 Temmuz ihanetini gerçekleştiren hainler, enselendikleri günden beri yalan söylüyorlar. Gerçi Fetullah Gülen, başından beri yalan üzerine bina etti bu şeytani hareketi. Elebaşının, 1992 yılında örgüt bülteni Zaman’a verdiği röportajlar serisinden oluşan Küçük Dünyam adlı eseri okuyanlar, bu örgütün yalanı bir din olarak benimsediğini ve ona göre yaşadığını bilir. Fetullah Gülen, 1981 yılında hastayım ayağına Diyanet’teki vaizlik görevinden istifa eder. Ancak Gülen, yurtdışına kaçana kadar 80’lerden 90’lara Türkiye’nin camilerinde vaaz adı altında örgütsel nasihatlere devam eder.
Yalan bu örgütün temel özelliği olduğuna göre, FETÖ’cüler, yaşadıkları gibi inanmışlar demektir. Ancak son zamanlarda ve özellikle geçen hafta başlayan ve bu ay sonuna kadar devam edecek olan Akıncı Üssü davasında söylenen yalanları çok iyi analiz etmemiz gerekir.
Bir sanık alacağı cezadan yırtmak için ya da daha hafif ceza için yalan söyleyebilir. Kabiliyetine göre, eğer mahkeme heyetini kandırırsa amacına ulaşabilir. Bunda şaşılacak bir durum yok. FETÖ’cülerin mahkemedeki yalanlarını aynı kefeye koyamıyoruz. Çünkü onlar bize inanılmasını istemediğimiz yalanlar söylüyorlar. Öyle “yalancı, sahtekarlar, soytarılar, aklımızla dalga geçiyorlar” tepkisiyle geçiştirilebilecek yalanlarla karşı karşıya değiliz.
Daha önceki davalarda olduğu gibi Akıncı Üssü davasında yalanın zirve yaptığı anları gördük. Kaçak Adil Öksüz dışında İhanet Şebekesinin en önemli sivil elebaşları Akıncı Üssü davasında mahkeme huzuruna çıkarıldı. Herkesin general rütbesindeki hainlerin kafa selamı ile selamladığı bu hainlerin ne söyleyeceğine odaklandığı duruşmalarda, gerçekten aklımızla dalga geçilen yalanlara şahit olduk.
Kaçamayan 1 numaralı hain, iddianamede Fetullah Gülen ve Adil Öksüz’den sonra 3 numara olarak yer alan Kemal Batmaz, o gece Akıncı Üssü ile ilgili görüntülerine “O, ben değilim” diyor. 11 Temmuz’da Adil Öksüz ile birlikte ABD’ye gidip 13 Temmuz’da yine birlikte döndüklerine ilişkin bilgiler soruluyor kendisine, “Bir arkadaşı görmeye gittim. Telefonuna kapalı olduğu için ulaşamadım. Geri döndüm” diye cevap veriyor. Sanki çarşıya bir arkadaşını görmeye gitmiş gibi, ulaşamayınca geri dönmüş.
Bir başka elebaşı sivil Hakan Çiçek’in, geçen hafta hikayesini yazmıştım. Ultra Atatürkçü Anafartalar Kolejinin sahibi. Kripto FETÖ’cülerin enselenmemek için çocuklarını Atatürkçülük kisvesi altında göndermeleri için himmet paralarıyla yaptırılan kolej. Hakan Çiçek de herkesin yüzüne baka baka FETÖ ile ilgisinin olmadığını, öğrencisinin velisi olan darbeci Albay Ahmet Özçetin’in daveti üzerine partiye katılmak için Akıncı Üssüne gittiğini söylüyor. Geçmişte elebaşı Fetullah’ın çaycılığını yaptığının ortaya çıkabileceğinden hiçbir endişesi yok.