İmamoğlu’nu kim kullanıp harcadı
İstanbul’da yüzyılın soygunu diyeceğimiz bir yolsuzluk soruşturması yürüyor. Liderliğini eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı bir şebekenin yarım trilyonu aşkın bir yolsuzluğa imza attığı belirtiliyor. Belediyeler çok kritik yerlerdir. Yolsuzluğa bulaşma riski yüksek yönetim yerleridir. Onun için belediyeler hakkında şu ifade meşhurdur: “Belediyeler bir para basamaz, bir de adam asamaz. Onun dışında her şey yaparlar.” Bu yüzden yerel yöneticilerle ilgili soruşturmalar hiç eksik olmaz. Belediyelerle
İstanbul’da yüzyılın soygunu diyeceğimiz bir yolsuzluk soruşturması yürüyor. Liderliğini eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı bir şebekenin yarım trilyonu aşkın bir yolsuzluğa imza attığı belirtiliyor. Belediyeler çok kritik yerlerdir. Yolsuzluğa bulaşma riski yüksek yönetim yerleridir. Onun için belediyeler hakkında şu ifade meşhurdur: “Belediyeler bir para basamaz, bir de adam asamaz. Onun dışında her şey yaparlar.”
Bu yüzden yerel yöneticilerle ilgili soruşturmalar hiç eksik olmaz. Belediyelerle ilgili iddialar her zaman kamuoyunda tartışma konusu olur. Nihayetinde siyasetin yerel kısmı belediyeler üzerinden yürür. Soruşturmalar zaman zaman iddianameye dönüşür, mahkûmiyet veya beraatla neticelenir. Zaman zaman da kovuşturmaya gerek kalmadan savcılık aşamasında son bulur.
İstanbul’da daha önce hiç duymadığımız, örneği olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Belediyenin imkanları, sadece haksız kazanç uğruna kullanılmadı. Bu imkanlarla koskoca CHP satın alındı. Siyaset dizayn edildi!..
Vizontele filminde Şafak Sezer’in, “Baba, aküyü çalmışlar. Kaputu açtılar bir de aküyü çaldılar. Kaputu açtınız bari aküyü çalmayın. Aküyü çalmamış olsalar hani (…)mışlar…” Repliğindeki ifadelerden daha karmaşık durumdayız. Böylesine bir soygun düzenini izah etmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın örnek verdiği Eskobar da bunu, tam olarak anlatmıyor.
KAMU GÜCÜNÜ KULLANARAK HARAÇ İSTEME CESARETİ!
Bir sıvacı kalfasıyla bir mermercinin başrolde olduğu yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili ortaya çıkan her iddia şaşkınlık derecesini artırıyor. Belediyenin kamu gücü kullanılarak, mafyanın bile cesaret edemeyeceği şekilde haraç istenmiş. Haydi diyelim belediyeye işi düşenden rüşvet istediniz anladık da geçmişte iş yeri ruhsatını almış, tezgâhı işleyen birinden nasıl haraç istersiniz?..
Belediyeye iş yapanların parasını ödemek için, sahibi olduğunuz inşaat firmasından iki kat, üç kat daha pahalıya konut veya iş yeri alma şartını nasıl koşarsınız?.. Yasal olarak bütün ödemelerini yapıp iş yeri ruhsatı almak isteyenden nasıl paralel ruhsat parası istersiniz?..
Bütün bunları da geçtik, bu işleri nasıl böylesine pervasızca, korkusuzca yapıyorsunuz?.. Bence işin can alıcı kısmı bu... Bu ülkede azıcık hukuk bilen, devleti azıcık tanıyan birinin asla yapmayacağı şeyleri, böylesine hoyratça yapma cesaretini nereden buluyorsunuz?..
Milyonlar elden bankalara yatırılıyor. “Bu kadar nakit parayı elden yatırırsam banka şüphelenir, mali takibe düşerim” diye bir endişe duymamak nasıl bir kafayı gerektirir?.. Bırakın villayı, bırakın apartman dairesini, bir köpek kulübesi yapılabilecek kadar yeri bile 5 milyon liraya alamayacağın bir bölgeden 5 milyona bir villayı devrederken hiç mi insan düşünmez?..
BİRİLERİNİN İMAMOĞLU’NU KULLANIP HARCADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM!
Yıllık gerinden çok daha fazla, üstelik İstanbul’da en zenginlerin oturabildiği hatta oturmayıp kiraya verdiği bir yerden peşin peşin villa kiralarken, “Bu ülkede maliye müfettişleri var, garsonun bahşişine bile vergi konulması düşünülüyor; beni de enselerler” diye hiç mi düşünmedin?..
Ben bu yaşanılanlardan şöyle bir sonuç çıkarıyorum... Birilerinin, Ekrem İmamoğlu’na, “Yürü! Ne yapsan yanına kâr kalıyor. Siyaseten sana yarıyor. Kimse durduramaz seni” diyerek gaz verdiğini ve bunun neticesinde kendi işini gördüğünü düşünüyorum.
Birileri hoyratça, pervasızca, acele bir şekilde, İmamoğlu üzerinden elde edeceğini elde etti. İmamoğlu’nun kullanılıp harcandığını düşünüyorum. Bundan sonra asıl bunu yapanın kim olduğu üzerine odaklanmak gerekir. O zaman paranın kaçırıldığı yere de ulaşılır, bundan sonra neyi amaçladıkları da öğrenilir. Çünkü bu akıl başka akıl, Ekrem İmamoğlu’nu kullanıp atanların aklını ciddiye almak lazım.