Trolleşme tehdidi
Trol kavramı, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla hayatımıza giren bir kavram oldu. Trol için çeşitli tanımlar yapılıyor. “İnternette olmanın verdiği rahatlık ile kötülük yapan””, “internette insanların keyfini kaçırmayı ya da münakaşa çıkarmayı amaçlayan kişi” gibi çeşitli tanımlamalar var.
Trol demek sahte isim, sahte fotoğraf demek. Trol, sahte bir isim ve fotoğraf arkasına sığınarak her türlü çirkefliği yapmayı kafasına koyan kişi demektir.
Trol ve trolleşme ile en yoğun karşılaştığımız dönem Gezi olayları dönemiydi. Gerçek kimliğini saklayarak takma isim ve çakma fotoğraflarla yalan yanlış haber yayarak ülkeyi adeta bir iç çatışmaya sürüklemek isteyen organize bir yapı vardı. Dünyanın başka yerlerinde meydana gelen olaylarda çekilen fotoğrafları Türkiye’de çekilmiş gibi yayanlardan, infial uyandıracak yalan bilgi paylaşanlardan, her türlü provokasyona imza atanlara tanık olduk o süreçte.
Bugünlerde olduğu gibi o dönemde de bu yalan ve provokasyonların alıcısı CHP’lilerdi. Trollerin yalanlarını paylaşma yarışına girmişti CHP‘nin koca koca yöneticileri. Sadece paylaşmakla kalmadı, bazıları da trollüğe soyunmuştu. Hepimiz hatırlayacağız, müftü karısı videosunu.
Beterin beteri varmış, trollüğün ne olduğunu asıl 17-25 Aralık’ta öğrendik. Pensilvanya iblisinin talimatıyla tiwitleri beşe ona katlayan Fetullahçı troller, yalan manyağına çevirdiler memleketi. Fetullahçı trollerin de en büyük alıcısı yine CHP’lilerdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşma metinleri adeta fuatavni’den copy paste yapılıyordu.