Kopernik’i yeniden keşfettim
?Hitler Almanyası'ndan kaçan Yahudi bilim adamları... Bu kelime zinciriyle daha önce karşılaşmış olmanız muhtemel... Hatta belki şu latifeyi dahi duymuşsunuzdur: "Pozitif bilimlerle uğraşanları ABD aldı, sosyal...
?Hitler Almanyası'ndan kaçan Yahudi bilim adamları... Bu kelime zinciriyle daha önce karşılaşmış olmanız muhtemel... Hatta belki şu latifeyi dahi duymuşsunuzdur: "Pozitif bilimlerle uğraşanları ABD aldı, sosyal bilimlerle uğraşanlar dünyanın geri kalanına dağıldı".
Türkiye bu ülkelerden, Fritz Neumark bu bilim adamlarından biri. 1933 yılında 'ari' olmadığı gerekçesiyle Frankfurt Üniversitesi'ndeki unvanlarını kaybedince Türkiye'ye sığınır ve 18 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi'nde ders verir.
Sıradan bir hoca değildir. İktisat fakültesinin çehresini değiştirir. Kamu maliyesi gibi disiplinler ihdas eder. Çok sayıda öğrenci yetiştirir. Bu sırada resmi kurumlara danışmanlık yapar.
İlk gençliğimden beri çeşitli mahfillerde şu cümlenin türevlerini birçok kez duydum: "Hitler Almanyasından kaçan Yahudi profesörlerden biri olan Neumark anılarında Türkiye, Türkler, İstanbul hakkında şöyle demiştir..."
Fakat bu anıları hiç görmemiş, hiç okumamıştım. Hatta bu anılar hakkında söylenenlerin bir efsane olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Ta ki Kopernik Kitap tarafından basılan Boğaziçine Sığınanlar'ı görene kadar. Neumark'ın anıları gerçekten varmış, 1980 yılında ilk kez yayımlanan ve sonra ortadan kaybolan bu kitabı bahsi geçen yayınevi Şefik Alp Bahadır'ın çevirisiyle yeniden matbuatımıza kazandırmış.
Ne kadar mutlu oldum anlatamam.