Malazgirt Savaşı İslam dünyasını korumak amacıyla yapıldı
Malazgirt savaşı İslam tarihinde yeni bir bölgenin Müslümanlara açılması açısından önemli bir savaştır. Tıpkı Suriye'nin alınmasını sağlayan Ecnadin, İran'ın...
Malazgirt savaşı İslam tarihinde yeni bir bölgenin Müslümanlara açılması açısından önemli bir savaştır. Tıpkı Suriye'nin alınmasını sağlayan Ecnadin, İran'ın alınmasını sağlayan Nihavent ve Endülüs'ün fethini sağlayan savaş gibi önemlidir. Bu savaşla İslam, yeni bir bölgeye yayılma imkanı bulduğu gibi, Türklerin de kendilerine bir yurt bulmasını sağlamıştır.
Aslında Malazgirt Savaşının temelleri daha önceden atılmıştı. Anadolu'nun fethi daha Tuğrul Bey zamanında planlanmıştı. Pasinler Savaşından (1048) sonra Çağrı Bey, Tuğrul Bey'e "Maveraünnehir kadar bereketli ve Horasan kadar güzel" bir yer bulduğunu söylemiş, onun bu raporu üzerine Tuğrul Bey, Türk Beylerini ve Türk kabilelerini Anadolu'ya yönlendirmiştir.
Peki Türklerin zaten bir devleti vardı. Yani Selçuklu Devleti vardı, neden hala yurt arıyorlardı?
Aslında bu önemli bir soruydu. Türkler göçebe bir kavim olduğundan aldıkları bölgedeki toplumlarla sıkıntı yaşıyorlardı. Çünkü her ne kadar devlet Türk Devleti olsa da halk yerel halklardı ve devlet ayakta kalmak istiyorsa bütün bu halklar arasında denge sağlamak zorundaydı. Bu durum Oğuzların tepkisini çekiyordu, hatta Selçukluları da yıkan Oğuzların bu tepkisi olmuş ve Oğuz isyanı sonucu yıkılmıştır.
Tuğrul Bey özellikle Abbasi halifesinin göçebe Türkmenler konusundaki şikayetini ciddiye aldı. Yeni hakimiyet kurdukları bölge halkı ile ilişkileri bozmak istemediğinden göçebe Türkmenleri İslam topraklarının dışına yönlendirmesi gerektiğini düşündü. Bu süreçte yapılan Pasinler savaşı ile Bizans'ın zayıf olduğu ve Anadolu'nun da Türklere yurt olabileceğini anladı. Bunun üzerine Beylerini Anadolu'ya yönlendirdi. Bu beylerin Bizans sınırlarına tacizi Bizans'ı yıpratmaya başladı.
Bizans artan Türk saldırılarını durdurmak, bölgede otoriteyi tekrar tesis etmek ve hazır bölgeye gitmişken Bağdat'ı da alarak İslam tehlikesini tamamen yok etmeyi tasarladı. Bu amaçla Bizans İmparatoru Romen Diyojen paralı askerlerden (Norman, Peçenek) oluşan 200 bin kişilik bir orduyla yola çıktı. Bu ordu, Bizans'ın o zamana kadar çıkarmış olduğu en güçlü ordulardan birisiydi. Hedef Bağdat yani hilafet merkeziydi. O dönemde Abbasilerin varlığı sadece teorik olarak vardı ve böyle bir saldırıyı ancak Selçuklular durdurabilirdi.