Osmanlılarda iktidar mücadelesi - 2
Altın Kafesin TutsaklarıSancağı çıkmanın yasaklanması üzerine şehzadeler gerçekten altın kafeste yaşayan birer tutsağa dönüşmüşlerdi. Bu tutsaklıktan kurtulmanın tek bir yolu vardı. O...
Altın Kafesin Tutsakları
Sancağı çıkmanın yasaklanması üzerine şehzadeler gerçekten altın kafeste yaşayan birer tutsağa dönüşmüşlerdi. Bu tutsaklıktan kurtulmanın tek bir yolu vardı. O da padişah olmaktı. Gerisi işkence, yalnızlık ve bir odada kilitli kalmak, hatta kata kulaya getirilip öldürülmekti. Padişahların nasıl bir psikoloji içinde olduklarını anlamak için şu örneklere bakmamız yeterlidir.
Sultan İbrahim’in Padişah seçilmesi de ilginçtir. lV. Murat ölünce hanedanın yegane varisi olan Şehzade İbrahim Padişah seçildi. Devlet adamları durumu şehzadeye bildirmek ve biat etmek için dairesine gittiklerinde o, bunun bir hile olduğunu ve kendisini öldüreceklerini düşünerek odasının kapısını kilitledi. Sultan İbrahim, bütün yalvarmalarına rağmen annesi Kösem Sultan’ın teminatı ve ölen Padişah’ın cesedinin getirilip gösterilmesi sonucu ancak inanabildi. Daha sonra Sultan İbrahim’de tahttan indirilip yerine 7 yaşındaki oğlu lV. Mehmet padişah yapıldı. Sabık Padişah’da Kuşhane hapishanesine götürülerek yalnız küçük bir pencereden aydınlık iki odaya kapandı. Sultan İbrahim’in indirilmesinden on gün sonra Sipahiler bir çocuğun padişahlığını istemediklerini ve Sultan İbrahim’in tekrar Padişah yapılmasını istediler. Bunun üzerine Padişah’ı indiren devlet adamları, Sultan İbrahim’in tekrar tahta geçirilmesi durumunda kendilerinden intikam alacağından korkarak onu öldürmeye karar verdiler. Bu amaçla Padişah’ın katli için Müftü’den fetva aldılar. Fetva için istenen soru şuydu.
“İlmiye ve seyfiyye mansıblarını ehline vermeyip, rüşvet ile ehil olmayanlara tevcih etmekle nizamı aleme halel veren Padişahın hal ve izalesi caiz olur mu?” el-Cevap “Olur” Müftü kararını “İki halife içtima ederse, birisini öldürünüz.” Hadisi üzerine oturturmuştu. Bunun üzerine müftü, sadrazam, kazaskerler, ağalar Padişah’ı öldürmek için saraya gittiler.
Sultan İbrahim Sadrazam ve Müftü’nün onu öldürmek için içeri girdiğini görünce “Ekmeğimi yiyenlerden kimse yok mudur ki, bana merhamet etsin de muhafaza etsin! Bu zalimler beni öldürecekler! Aman, Aman!” diye bağırdı. Ondan sonra müftiye dönerek “ Bak Abdürrahim, Yusuf Paşa senin fitneci ve hain olduğunu söyleyerek öldürmemi tavsiye etmişti. Ben seni öldürmedim. Meğer sen beni öldürecek imişsin. İşte Kitabullah! Beni ne hüküm ile öldürüyorsunuz. Zalimler!” diye feryat etti.