Aslında ABD’ye teşekkür ederiz. Patriot’ları vermedi, S400 aldık. F35 vermedi, bağımlılıktan kurtulduk.
Türkiye’nin S400’ler konusunda dik duruşu, ABD’de tam bir akıl tutulmasına yol açtı. Daha doğrusu, ABD’nin kendi içindeki bölünmeyi, iktidar farklılaşmasını, zaaflarını bir kez daha açığa çıkardı.
Tehditler, şantajlar havada uçuşurken, S400’ler Türkiye’ye gelmeye başladı. Ama ABD yönetimi tavır belirlemekte zorlandı. Pentagon başka bir şey dedi, Beyaz Saray başka bir şey dedi. İsrail lobisi başka bir şey dedi.
En sonunda, bizim için de oldukçahayırlı olacak bir karar verilebildi: Türkiye F35 programından çıkarıldı. Kendi savunma yatırımlarına ağırlık veren, on yıllardır devam eden bağımlılıktan kurtulmaya çalışan Türkiye, F35 bağımlılığından kurtulmuş oldu.
TÜRKİYE S400’DE DE, F35 KARARINDA DA KÂRLI ÇIKTI..
Aslında S400 kararı, hem ABD’nin Türkiye’yi havada savunmasız bırakma planlarını çökertti hem de yeni bir bağımlılık inşa etme planlarını bozdu. İki yönden de Türkiye kârlı çıktı. Savaş uçakları, füze sistemleri konularında çok daha özgür ve geniş bir alan doğdu.
Bu yazıda konumuz Türkiye’nin savunma arayışları değil. ABD’nin Türkiye, bizim coğrafya ve dünyanın merkez bölgeleriyle ilgili politikalarındaki akıl karışıklığı, dengesiz tavırları, kendisine ciddi zarar verecek ayarsız politikaları ve bu dengesizliğin kendi içindeki zaaflarıdır.