Biz bunu kaç kez yaptık: Yine meydan okuyoruz
26 Ağustos 2016, imparatorluklar başkenti, Doğu'nun da Batı'nın kapısı İstanbul, bu bunalımlı günlerde, sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya mesaj yüklü tarihi bir açılışa sahne oldu....
26 Ağustos 2016, imparatorluklar başkenti, Doğu'nun da Batı'nın kapısı İstanbul, bu bunalımlı günlerde, sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya mesaj yüklü tarihi bir açılışa sahne oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dostlarının ve sevenlerinin katılımıyla Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü açtı.
Devletinden terör örgütüne, iç işgalcisinden dış düşmanına kadar bizi can evimizden vurmaya çalışan, bugünlerde topyekün saldırıya geçen, “şer eksen”ne karşı bir kez daha “İşte biz buyuz” dediğimiz bir meydan okumadır bu açılış. Simgelerle, sembollerle, sözlerle, kurşunla direneceğimize, dimdik ayakta kalacağımıza, bu toprakların ebediyyen vatan kalacağına bir yemindir.
Yavuz'un ortak coğrafyası yine ortak vatan olacak
15 Temmuz'da Türkiye'ye yapılan çokuluslu saldırıdan sonra, içeriden işgal ve imha girişiminden sonra, ülkemizi diz çökmeye zorlayanların bütün kirli ve kanlı hesaplarını başlarına geçirdikten sonra, İstanbul ve Ankara'yı vurmak isteyenleri Cerablus'a, Halep'e kadar kovalamaya başladıktan sonra, dünyanın en büyük projelerinden birini daha gerçekleştiren bir ülkeyiz biz. Yok edilmeye çalışıldıkça güç kazanan, düşmanları çoğaldıkça büyüyen, direne direne genişleyen bir ülkeyiz.
Yavuz Sultan Selim'in coğrafyayı birleştiren, kaynaştıran büyük seferinin beş yüzüncü yıl dönümünde, coğrafyanın ortak coğrafya, ortak vatan haline getirilmesinin yıl dönümünde, Mısır'dan Suriye'ye kadar bütün o bölge paramparça edilirken, yıkım senaryoları Türkiye'nin kalbine yönelmişken, Doğu ile Batı'yı birleştiren, yeniden ortak vatan, ortak coğrafya diyen milletiz biz.
Bizim için tarih bir kez daha yeniden başlıyor
Bugün büyük hesaplaşma, Yavuz'un vatan yaptığı, kaynaştırdığı o coğrafya üzerinde yaşanıyor. Malazgirt'ten Anadolu Selçuklu Devleti'ne, Osmanlı'dan Türkiye'ye kadar, Haçlılar'dan Moğol İstilası'na, Birinci Dünya Savaşı'ndan bütün bölgeyi paramparça etmeyi amaçlayan bugünkü saldırılara kadar çok ağır travmalar yaşadık.
Kaç kez “Artık bizim için tarih bitti, artık Anadolu tarihi bitti” diyecek noktaya geldik. Ama her büyük krizden, buhrandan çok daha güçlü biçimde çıktık. Her büyük “şok”tan sonra çok daha parlak bir gelecek inşa ettik. Geçmişe biraz bakanlar, bugünkü zorlukların çok ötesinde zorluklarla boğuştuğumuzu, üstesinden geldiğimizi görecektir. Her şoktan sonra Anadolu tarihi yeniden başlamıştır ve bu bir kez daha böyle olacaktır.