“Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz.” Erdoğan’ın bu sözü, devlet aklıdır, mücadele yöntemidir, duruşudur.
“Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz!”Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözü, Türkiye’nin üzerinde yürüdüğü yolun çerçevesini, güzergâhını, varacağı yeri belirliyor.
Coğrafyamızda ve dünyada esen sert fırtınalara karşı bir devlet aklını, refleksini, mücadele yöntemini, duruşu belirliyor. Bu söz, Türkiye’nin devlet felsefesinin ana aksını oluşturuyor. İç politikadan ekonomiye, güvenlik politikasından dış politikaya kadar bir ilkeyi ifade ediyor.
EKONOMİK SAVUNMA HATTI: TERBİYE ETME DÖNEMİ BİTTİ
Bu ilkeyi, dışarıdan gelen ekonomik saldırılarla mücadelede görüyoruz. Türkiye geri adım atmıyor, baskılardan korkup diz çökmüyor, direniyor, tedavisini arıyor, yeni kapılar açıyor, yeni pazarlara yöneliyor.
Ekonomik ambargo ya da saldırılarla bir ülkeyi terbiye etme yöntemi, bu ilke yüzünden iflas etmiştir. Eğer yumuşarsak, geri adım atarsak bu, ekonominin düzelmesiyle değil, ülkemizin rehin alınmasıyla, heba edilmesiyle sonuçlanacak, bir yıkım hazırlanacak, bu biliniyor.