“Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” diyenlere ne oldu? - Hepsi niye Türkiye’ye koştu?
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İbrahim Karagül'ün (18.03.2022)“Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” diyenlere ne oldu? - Hepsi niye Türkiye’ye koştu?'' başlıklı yazısı.
“21. yüzyılın sürprizi Türkiye’dir” ve “Türklerin 21. yüzyılı başlamıştır” cümlelerini uzun süredir kullanıyorum. “Türkiye Ekseni” kavramını da ilk kullanan kişiyim.
Fantastik bir hayal gibi algılandığını biliyorum. Ama “yeni” ortaya çıkan güç haritalarını doğru anlatabilmek, Türkiye’nin bu fotoğraftaki yerini doğru tanımlayabilmek için son derece gerçekçi bir iz sürmenin ihmal edildiği ortada.
BATILI ZİHİN BİZİ FANTASTİK GEÇMİŞE MAHKUM EDİYOR..
On yıllardır hüküm süren Batılı zihin kalıplarının, Türkiye algısının, dünya algısının bizi bugünün gerçeğinden uzak tuttuğunu, fantastik geçmişe mahkum ettiğini biliyoruz.
Türkiye’nin yükselişinin bu yüzden gerektiği gibi okunamadığı ortada. Bir güç yükselişinden, güç bloklarının yeniden yapılandığı bir dönemde yeni bir eksen olmaktan, imparatorluklar aklının geri dönüşünden söz ediyorum.
Bir hayal yerine, gündelik gelişmelerle adım adım izlediğimiz, tanık olduğumuz bir “odak noktası, merkez olma, güç alanı oluşturma hali”nden söz ediyorum.
TÜRKİYE “MERKEZ COĞRAFYA”YI YENİDEN KURUYOR
Türkiye’nin geniş coğrafya gücünün, derin tarih birikiminin, uyanan jeopolitik aklının sahaya inmesinden, iddialarla ve cesaretle yürüyüşünden, kalıcı izler bırakmasından, dünyanın merkez coğrafyasında bir şeyleri radikal bir şekilde değiştirmesinden söz ediyorum.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “21’inci yüzyıla Türkiye damgasını vuracak. Buna engel olmak isteyen hezimete uğrayacak” özetindeki cümleleri, küresel ölçekte güç kaymalarına, yeni bloklaşmalara, yeni öne çıkmalara, bazı milletlerin tarihe ve coğrafyaya dönüşüne dair keskin, net, doğru anlaşılması gereken bir tanımlamaydı.