* G20: Uzlaşma değil, restleşme zirvesi. Başıbozuk, ekseni kaymış dünyadayız. * Coğrafyamızda “Türkiye duruşu, Küresel alanda “Türkiye duruşu” * Erdoğan’ın çağrısı meydan okumadır ‘Atlantik Yüzyılları’nın sonu gelmiştir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 zirvesi için Arjantin’de. Küresel iktidarın, dünyayı yöneten merkez ülkelerin liderlerinin katıldığı bu zirve, dünyadaki güç yapılanmasının, güç...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 zirvesi için Arjantin’de. Küresel iktidarın, dünyayı yöneten merkez ülkelerin liderlerinin katıldığı bu zirve, dünyadaki güç yapılanmasının, güç değişimlerinin, hesaplaşmaların seyrini izleme, ülkelerin pozisyonlarındaki değişiklikleri gözlemleme, ikili ve çok taraflı ittifak ilişkilerini takip etme için olağanüstü işaretler sunuyor.
G20, yani dünyanın patronlarının zirvesi, şu an için en üst karar alma ya da pazarlık platformudur. BM ve diğer ulusüstü kuruluşların, uluslararası sözleşmelerin, çok taraflı anlaşmaların çöktüğü, bugüne kadar denenen hiçbir çözüm ve uzlaşma girişiminin başarılı olamadığı, uluslararası teamüllerin bile sıfırlandığı, başıbozuk, hoyrat ve tamamen güç restleşmelerinin belirleyici olduğu, ekseni kaymış bir dünyadayız.
En acımasız savaş burada yaşanıyor
Ekonomik alanda, siyasi alanda, askeri alanda, ülkelerin tamamen güce yatırım yaptığı, güç dışında değerlerin anlamsızlaştırıldığı, merkez ülkeler arasındaki hesaplaşmaların dünyanın en kıyı/köşelerine kadar yansıdığı bir zamandayız. Ülkelerin ulusüstü yapılar yerine kendi tarihsel derinliklerine inip yeniden donandığı, iddialarını ve tezlerini bugüne taşıdığı, buradan bir gelecek inşa etmeye çalıştığı bir zamandayız.
Ne Suriye savaşı, ne Irak’ta olanlar, ne terör, ne Yemen, ne de bir başka yerel kriz.. En büyük savaş, en keskin güç hesaplaşması, en acımasız mücadele işte bu küresel iktidar alanını belirleyenler arasında yaşanıyor. Diğer yerel krizlerin hepsi, bu savaşın bize yansıyan, bize pazarlanan, dışa yansıyan kısımlarını oluşturuyor.
Eksik olan tek şey güçtür: İşte Türkiye’nin mücadelesi buradadır