Geriye en çirkin, en kirli senaryo kaldı..
Türkiye, sadece terörle mücadele etmiyor. Sadece PKK veya İŞİD'e karşı operasyon yapmıyor. Son yirmi beş yıldır, adım adım kendisine yaklaştırılan...
Türkiye, sadece terörle mücadele etmiyor. Sadece PKK veya İŞİD'e karşı operasyon yapmıyor. Son yirmi beş yıldır, adım adım kendisine yaklaştırılan, bölgesel ayrıştırma projesinin son aşamasına karşı bir direnç geliştiriyor.
Harita taslaklarının Türkiye'ye yönelmesine karşı savunma hattıinşa ediyor. Türkiye'nin dönüşümünü, yükselmesini, güçlenmesini, bölgesel ve uluslararası etkinliğini sabote etmeye dönük rüzgârı tersine çevirmeye çalışıyor, doğal refleksini gösteriyor.
İçeride şekillendirilen “şer ekseni” üzerinden bir “iç işgal” ve dışarıda, yakın çevresinde etkinliği artırılan örgütler üzerinden uzunca bir süredir devam ettirilen “hırpalama”ya, zaafa düşürmeye, felç etmeye dönük kampanya, 7 Haziran öncesi işte bu yerli savunma hattını kırmak için bir siyasi dizayn projesine dönüştürüldü.
Örgütler cephesİ ve olağanüstü durum
Seçim sonuçları itibariyle bu mühendislik ciddi ölçüde başarılı oldu. Seçimden hemen sonra ikinci aşama, çatışma aşaması başlatıldı. İçeriye servis edilen kimlik siyaseti, bu yeni çatışmanın altyapısını oluşturacaktı. Bu yüzden seçim sonrasında çözüm sürecine yönelik sabotajlar güçlendirildi, PKK saldırıları başlatıldı.
DHKP-C ve MLKP gibi örgütler yeniden sahaya sürüldü ve PKK ile dirsek teması sağlandı. Terör üzerinden bir ortak cephe inşa edilmek istendi. Bu örgütler Kandil'de, Kobani'de üsler kurmaya başladı. Aynı anda üçü de şehirleri teröre boğacak hazırlıklara girişti.