Katar krizi, Tahran saldırısı, Mekke Savaşları’na hazırlık!
Ortadoğu’da hesaplar bir gecede sıfırlanır, cepheler her gün değişir. Dostluklar da düşmanlıklar da baki değildir. İhanetlerin sınırı yoktur. Kalleşliğin de. Devam eden tek şey vesayettir...
Ortadoğu’da hesaplar bir gecede sıfırlanır, cepheler her gün değişir. Dostluklar da düşmanlıklar da baki değildir. İhanetlerin sınırı yoktur. Kalleşliğin de. Devam eden tek şey vesayettir, köleliktir. Talimatla, buyrukla, emirle ülkeler hizaya sokulur, cepheye sürülür. Bu cephe bazen yan komşunuz olur bazen kendi vatandaşınız.
İslam’la, Müslümanlarla savaşmayı bile size “Müslümanlık adına savaş” olarak yutturabilirler. Siyasi iktidar alınır karşılığında petrol verilir, doğalgaz verilir, ülkelerin zenginlikleri peşkeş çekilir. “Bizim sayemizde ayaktasınız” diyenlere her yıl haraçlar dağıtılır. Coğrafyanın namusu, kaynakları, onuru ayaklar altına alınır.
Değişmeyen tek şey işgaldir, alçaklıktır!
Bu coğrafyayı Amerika, İngiltere yönetir. Kararı onlar verir, yetki onlardadır, talimat oralardan gelir. Yöneticilerin çoğu “atanmış”tır. Bağımsız gibi görülen ülkeler aslında işgal altındadır. Ortadoğu dediğimiz bölge işgal altındadır. Ülkeler çatıştırılır, parçalanır, toplumlar ayrıştırılır, bütün kimlikler çatışma için kullanılır.
Değişmeyen tek şey, tek cephe vardır: Bütün ülkelerin, Irak gibi, Suriye gibi, Libya gibi, Yemen gibi dağıtılması, çözülmesi, birkaç parçaya bölünmesi. Soğuk Savaş bittiği günden bu yana oynanan tiyatro budur. Adım adım, sistematik biçimde ülkeler istikrarsızlaştırılmış, bazıları işgal edilmiş, bazıları iç savaşa sürüklenmiş, bazıları ise işgal ordularının öncü gücü olan terör örgütleri tarafından yaşanmaz hale getirilmiştir.
Katar krizi, İran-Suudi savaşının ayak sesleridir