‘Suriyeli’ tartışması 2. tuzaktır.
Türkiye’deki yeni muhalefet hareketlenmesinin bir iç muhalefet oluşumuyla iç muhalefet arayışıyla, iç politik rekabetle, daha iyi yönetme vaadiyle, daha etkili siyasi tezle alakası yoktur.
Muhalefet dili, söylemi, amacı nitelik değiştirmiştir. “Türkiyeli” olma özelliğini yitirmiş, “dışarıdan bir el”e dönüştürmüştür. Böyle olunca da masumiyetini kaybetmiş, o oluşum ve hazırlıklara yabancı bir gözle bakmanın yolunu açmıştır.
“GÖRÜNMEYEN, GİZLENEN AĞI” VE DERİN DARBE KADROLAŞMASI
Öyle “dışarıdan” ajandalara sarıldılar ki, normal yollardan muhalefetin de önünü kesmiş, yollarını kapatmış, masumiyetini kirletmiş oldular. Onlarca yıldır “iktidar” üzerinden Türkiye’yi formatlayanlar, artık “muhalefet” adı altındaki örgütlenme ve ittifaklar üzerinden bunu yapar hale gelmiş, bu da yeni tür bir “tehlike”yi önümüze getirmiştir.
Aslında görünen muhalefet ittifakı ve “görünmeyen, gizlenen işbirliği ağı” bir derin darbe teşkilatlanması, örgütlenmesidir. Buna 15 Temmuz’dan sonra ikame yapılar üzerinden yeni müdahale hazırlıkları da diyebilirsiniz. Uygulanan şey; devlet ve toplumu yeniden formatlayıp çokuluslu vesayetin tekrar tesis edilmesiyle, Türkiye’nin denetim altına alınmasıyla ilgili bir projedir.
“PAKET”İN İÇİNDE KİMLER YOK Kİ.. SİYASİ KİMLİKLERİ SADECE HİKÂYE!