‘Türk-İsrail savaşı’ mı? İsrail neden panikledi? 11 Eylül benzeri bir çılgınlık deneyebilir. Bu sefer yok oluşu başlar. Evet, Türkiye korkutucudur!

“Şam’dan sonra Kudüs” söylemi İsrail’i gerçekten de derinden etkilemiş, korkutmuş . Güvenlik ve bölge hesaplarını büyük oranda bu “ tehdit ” üzerine yoğunlaştırmaya, bu yönde hazırlıklar yapmaya, Filistin-Lübnan-Suriye ekseninde bu “tehdidi” boşa çıkaracak “yıkıcı, yıpratıcı ne yapabilirim”i düşünmeye başladı. Gazze’de yaptığı açık soykırıma rağmen hiçbir askeri başarı sağlayamaması, Lübnan’da Hizbullah’ı zayıflatmasına rağmen istediğini alamaması, Suriye’de çok dinamik ve yerli bir iktidar gücünün

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

“Şam’dan sonra Kudüs” söylemi İsrail’i gerçekten de derinden etkilemiş, korkutmuş.

Güvenlik ve bölge hesaplarını büyük oranda bu “tehdit” üzerine yoğunlaştırmaya, bu yönde hazırlıklar yapmaya, Filistin-Lübnan-Suriye ekseninde bu “tehdidi” boşa çıkaracak “yıkıcı, yıpratıcı ne yapabilirim”i düşünmeye başladı.

Gazze’de yaptığı açık soykırıma rağmen hiçbir askeri başarı sağlayamaması, Lübnan’da Hizbullah’ı zayıflatmasına rağmen istediğini alamaması, Suriye’de çok dinamik ve yerli bir iktidar gücünün hızla inşa edilmesi, her ne kadar yakın ilişkide olsa da Sina Yarımadası’na yönelik ihtirasları nedeniyle Mısır’ın kuşkularını giderememesi, İsrail’in etrafında daha akıllı, daha bilinçli bir duvarın örülmekte olduğunu gördü.


İSRAİL “İLK KEZ TÜRKİYE KORKUSU”NU TADIYOR VE BU, PANİĞE DÖNÜŞECEK..

ABD’nin askeri gücü bölgedeki İsrail meşruiyetinin yerleşmesine yetmiyor, yetmeyecek. İsrail’in gelecek korkularını gidermiyor, gideremeyecek. İsrail’in güvenliğini sağlamıyor, sağlayamayacak.

Sadece “Nehir’den Denize Filistin” söylemi bile onların korkularının patlamasına yetiyor. İsrail paranoyası yakın gelecekte daha büyük panik halinde kendini gösterecektir.

Elbette bütün bunların mimarı olarak Türkiye’yi görüyor. İsrail, 1948’de kurulduğundan bu yana ilk kez Türkiye korkusu yaşıyor. Çünkü ilk kez bütün coğrafyayı etkileyecek bir Türkiye varlığı İsrail’in “dokunulmazlığınınkarşısında açıkça yer aldı.

“Türkiye etkisi” bölgede güçlendikçe, Türkiye ile “ortaklık haritası” genişledikçe, İsrail’in “Türkiye Korkusu” daha da büyüyecek, bir varoluş meselesine dönecektir. Çünkü yeni durum, İsrail’in yayılma haritasına son noktayı koymuştur.


TÜRKİYE’NİN PARMAK İZİ HER YERDE, DOĞRU! “BATI KUŞATMASI” BU SEFER İŞE YARAMAYACAK.

Bu yüzden, her zaman olduğu gibi yine ABD ve Avrupa’nın gücünü kullanarak Türkiye’ye karşı bir “Batı Duvarı” inşa etmeye, bir tür “Kuşatma Haritası” uygulamaya çalışıyor.

ABD ve Avrupa’daki nüfuz alanlarını harekete geçirmiş. “Türk-İsrail savaşı çıkarsa ne olur” diye tartıştırıyor. İsrail ve ABD aşırı sağı tehdit üstüne tehditler yağdırıyor.

“Türkiye NATO’dan atılsın, Avrupa’dan dışlansın” diyorlar. “NATO, İsrail’e karşı Türkiye’yi mi savunacak” diyorlar. “Türkiye yalnız bırakılmalı” diyorlar. “Türkiye Batı dünyası için tehdit” diyorlar. “Türkiye bütün dünyayı savaşa sürükleyecek adımlar atıyor” diyorlar. “Türkiye’nin parmak izi her yerde” diyorlar.


İÇERİDEKİLERE TALİMAT MI VERİLİYOR?

Eski yöntem bu söylemler, kampanyalar, ayar vermeler muhtemelen içeridekiler için birer talimat olarak planlanıp servis ediliyor. Ama bu kampanyanın yetmeyeceğini, içeriden durdurma planının başarısız olacağını biliyor.

PKK-YPG’yi besliyor ve silahlandırıyor. Fırat’ın doğusunda Türkiye ile savaş cephesini ayakta tutmaya çalışıyor. Yunanistan ve Rum Kesimi ile Doğu Akdeniz’de “Türkiye Cephesi” kurmaya çalışıyor. Ege’deki adalara silah ve asker yığıyor.

Avrupa ve ABD’deki nüfuz güçlerini Türkiye’ye karşı seferber ediyor. Trump yönetimini bu amaçla provoke etmeyi, sansasyonel adımlar atmayı da deneyecek, bu açık.


İSRAİL’İN VE İRAN’IN EZBERLERİ BOZULDU.ZAAF, HAMASET EKSENLİ SİYASET ÇÖKTÜ..

Şam’da yönetimin değişmesi Suriye üzerinden bütün bölgenin denklemini değiştirdi. İsrail’in de İran’ın da ezberleri bozuldu. İki ülkenin “çatışmadan güç devirme” siyaseti ve söylemi çöktü. “Tanımlanmış düşmanlıklar” yerine yeni ittifaklar, yeni ve daha derin bir idrake sahip güçler öne çıktı. Şam’daki değişim, İsrail’in Filistin ve Lübnan politikalarını da derinden etkileyecektir.

Şu an yaşanan paniğin asıl sebebi budur. Çünkü İran’ın “düşman” olmasına alışkın ve buna muhtaç olan İsrail için belirsiz bir gelecek oluştu.

Bölgenin zaaf ve hamasetini güce dönüştürme dönemi bitti. Daha akıllı, daha bilge, daha güçlü ve daha büyük hedefleri olan ülkeler sahaya indi.


PEKİ, İSRAİL NE YAPACAK?

Türkiye’nin Suriye ve Lübnan’ı güçlendirmesi, bir ortak ekonomik/güvenlik havzası oluşturması, dalga dalga genişleyecek ve “İsrail Garnizonu”nu daha da çaresiz bırakacaktır.

Bunu boşa çıkarmak için her zaman olduğu gibi yine bazı Arap yönetimleri ile işbirliği yapıp Arap gücünü istismar etmeye, Türkiye-İran çatışması tezini işlemeye, PKK’yı pazarlamaya, ABD ve Avrupa gücünü Türkiye üzerine provoke etmeye çalışacak. Çünkü İsrail kurulduğundan bu yana sadece bu tezlerle hareket etmiş başka da bir siyaset üretememiştir.


İSRAİL’İN İLK PROVOKASYONU BATI’YI İSLAM’LA SAVAŞTIRMAKTI VE BAŞARDI

Çok tehlikeli bir konuyu hatırlatayım:

Sovyetler dağılmış, Batı, Soğuk savaşı kazanmış, yeni dünya düzeni kurmaya başlamıştı. O zamanın en önemli konusu “Batı ile İslam dünyası ilişkileri ne olacak” şeklindeydi. “Savaşacak mı, barışacak mı”, bir karar verilecekti.

Bazıları Batı’nın (ABD-Avrupa) Müslüman dünya ile ortaklık kurmasını, yeryüzünün merkez kuşağına hâkimiyetin ancak böyle olabileceğini savunuyordu.

İsrail ve Yahudi aşırı sağı ise, “İslam’la Savaş”ı dayatıyor, İslam’ın Batı için tehdit olduğunu ve yok edilmesini savunuyordu. Bunun için de Haçlı Seferleri bilinçaltını ve Osmanlı Korkusu’nu işliyordu.

Küresel terörizm doktrini bu amaçla keşfedildi ve servis edildi. 11 Eylül saldırıları işte tam bu zamanda oldu. İsrail ve ABD aşırı sağının baskısıyla ikinci seçenek kabul edildi. ABD ve Avrupa gücü bütün İslam ülkelerine saldırılara başladı.

İKİNCİ AŞAMA “MÜSLÜMAN SOYKIRIMI..”

İSRAİL BÜYÜK BİR ÇILGINLIK DENEYECEK!

İsrail ve ABD aşırı sağı 11 Eylül saldırıları ile bütün Batı dünyasını İslam dünyasına karşı harekete geçirmeyi başardı.

Şimdi bunun ikinci aşaması geliyor. Gazze’de uygulanan soykırım sadece Filistin meselesi değildir. Bir başlangıç ve ABD’ye yol haritası çizmektir. Yeni geleceğin ön hazırlığıdır. İsrail aşırı sağı ABD ve Avrupa’yı başka bir şey için provoke edip sahaya sürmeye hazırlanıyor.

“Olağanüstülükler Çağı” derken, yeni bir “çılgınlık denenecek” derken bunu anlatmaya çalışıyorum. İsrail açısından bakıldığında, 11 Eylül saldırılarından çok daha büyük bir çılgınlık için ortam hazırdır.

YENİ “HAÇLI SALDIRISI” İÇİN BATI’YI OYUNA GETİRMEK…

İsrail güç kaybediyor, kendini kuşatılmış hissediyor. Kendi gücüyle buradan çıkma ihtimali yok. Dolayısıyla yine ABD askeri gücünü devreye sokacak. Bunu provoke etmek için de sansasyonel bir olay deneyecek. Belki bu 11 Eylül’den bile büyük olacak.

Dünyayı yok oluşa sürüklese bile İsrail’in hastalıklı düşüncesine göre bu zorunluluktur. Ve bu ABD ve Avrupa’da denenecek, bütün Batı’yı infiale sevk edici büyük ve çok acı verici olacaktır.

Bütün Batı dünyasını yeni bir “Haçlı Saldırısı”na, “Müslüman Soykırımı”na yönlendirecektir.

YOK OLUŞUN KAPILARI İŞTE O ZAMAN AÇILIR!

Bunu deneyecek, yapacak ama sonuç alamayacak. Çünkü İsrail eski gücünde değil. ABD eski gücünde değil. Avrupa zaten kötü durumda.

Türkiye çok daha güçlü bir konuma geldi. Bölge ülkeleri ve toplumları o dönemdeki gibi zayıf konumda değil. Olağanüstü bir bilinçlenme söz konusu. Doğu’da çok daha büyük güçler yükseliyor. Küresel güç haritası temelden değişti.

Asıl böyle bir planlama, İsrail’in yok oluşunun kapılarını açacaktır. Ama yine de İsrail bunu deneyecektir. Çünkü siyasi genetiği böyle bir şey. “Yeryüzü, insanlık İsrailliler için yok edilebilir” şeklinde bir inanca sahipler. Bu yüzden de İsrail böyle bir şey yapmadan mutlaka durdurulmalı.

Büyük fırtınalarla yüzleşeceğiz. Sadece bizim coğrafyada değil, ABD’de, Avrupa’da, Asya’da hatta Afrika’da. Öyleyse buna hazırlıklı olmak gerekiyor.

SINIRIMIZA UZANAN İSRAİL ELİ KESİLMELİ.

YPG/PKK ACİLEN TASFİYE EDİLMELİ.

Akıllı devletler, böylesine büyük fırtınalarda ayağına dolanacak sorunları hızlı bir şekilde çözmeyi bilir. Türkiye, gelecek fırtınalara en hazırlıklı devletlerden biridir. Avrupa ülkelerinden bile daha hazırlıklıdır. Dolayısıyla Güney sınırlarında kronikleşen, kangrenleşen sorunları çok acil çözmek, listeden çıkarmak zorunda.

Türkiye; İsrail’in sınırımızdaki elini kesmek zorundayız. Onu Fırat’ın doğusundan uzaklaştırmak, her zaman tetikçi güç olarak kullanılacak PKK/YPG’yi, bedeli ne olursa olsun, tasfiye etmek zorunda. Çünkü gelecek büyük fırtınalarda küçük şeylerle oyalanma imkânımız hiç olmayacak.

“İSRAİL GARNİZONU” İÇİN ÇÖKÜŞ DÖNEMİ

“İsrail Garnizonu”nun Türkiye’yi tehdit edecek gücü yok. ABD gücünü kullanmayı deneseler bile, yeni küresel güç haritasında bunun bir sonucu olmayacak. Türkiye’nin gücü korkutucudur, evet.

Bence İsrail korkmalı. Akdeniz’de, Fırat’ın doğusunda, Ege’de, Batı başkentlerinde Türkiye ile çatışmaya ayarlı hesaplarından bir an önce vazgeçmeli.

Unutmamalı ki, Türkiye’nin düşmanlığı İsrail’in Ortadoğu’daki varlığını tehlikeye atabilecek bir düşmanlık olur. Ve İsrail bununla daha hiç yüzleşmedi. Sadece tarihe baksalar bunun ne anlama geldiğini göreceklerdir.

Evet, tekrar söyleyelim: “Şam’dan sonra Kudüs”tür... Ve bu korkunun yol açacağı panik, İsrail’e çöküşün kapılarına açacaktır. Bir yere not edin, hep birlikte göreceğiz…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Türk-İsrail savaşı’ mı? İsrail neden panikledi? 11 Eylül benzeri bir çılgınlık deneyebilir. Bu sefer yok oluşu başlar. Evet, Türkiye korkutucudur! 14 Ocak 2025 | 4.417 Okunma “Patron devletler”, bölgesel süper güçler dönemi başladı. Trump ülkeleri “ilhak” ediyor. Avrupa’da bile haritalar değişir. Türkiye elini çabuk tutmalı. 09 Ocak 2025 | 2.506 Okunma İsrail PKK/YPG’yi “kurtarmak” için Şam’a saldırabilir. Dikkatimiz oraya döner Fırat’ın doğusu kurtulur! Öyleyse acele edilmeli. 07 Ocak 2025 | 1.521 Okunma Haritalar çarpışırken… 11 Eylül’den Fırat’ın doğusuna. Yeryüzü Tiranlığı projesi çöktü. Onların haritaları çöp olacak. Cesur insanların tarihi başladı. 03 Ocak 2025 | 1.124 Okunma Ağlamayın, öfke biriktirin. İntikam gününü bekleyin. Dün Ayasofya ise, bugün Emevi ise, yarın Aksa’dır.. Öyleyse kopsun büyük fırtına! 31 Aralık 2024 | 3.139 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar