Yeni dayanışma hattı: Hem Selçukluyuz hem Osmanlı..
Her ülke imparatorluk haritasına geri dönüyor. Coğrafyasına, etkinlik alanlarına, geçmişteki ortaklıklarına, en güçlü olduğu alanlara, en tanıdık olanlara dönüyor.20....
Her ülke imparatorluk haritasına geri dönüyor. Coğrafyasına, etkinlik alanlarına, geçmişteki ortaklıklarına, en güçlü olduğu alanlara, en tanıdık olanlara dönüyor.
20. yüzyıl boyunca devam eden zoraki haritalar, zoraki iktidarlar, zoraki ülkeler, zoraki dönüşüm programları bir kenara itildi. Artık herkes kendi kimliğine sarıldı. Bunu güçlendirmek, ayakta kalmak, geleceğin fırtınalı dünyasına direnmek için 20. yüzyılda aklımıza bile gelmeyen ortaklıklara, ulus üstü yapılanmalara, bölgesel ittifaklara girmek bir zorunluluk haline geldi.
Artık hiçbir ülke tek başına ayakta kalamaz. Hiçbir ülke tek başına bir güç merkezi olamaz. Hiçbir ülke, sadece kendi imkanlarıyla, etrafından soyutlanarak 21. yüzyıl dünyasına direnemez.
İşte bu yüzden, her ülke, imparatorluk dosyalarını tozlu raflardanindirmek, kendi haritasına dönmek zorunda. Dikkat ederseniz, Rusya aynısını yapıyor, İran aynısını yapıyor, İngiltere ve Fransa aynısını yapıp eski sömürge bölgelerine dönüyor.
Rusya ve İran'ın yayılma haritası
Türkiye de aynısını yapıyor. Yapmak zorunda, yapacaktır da. Bunu yapmazsa Anadolu bile elimizde kalmayacak çünkü. Anadolu'ya sahip çıkmak için Araplarla, Kürtlerle, İran'la ya da coğrafyamızda kim varsa hepsiyle yeni bir ilişki modeli geliştirmek zorunda.