Burjuvazinin Anayurdunda Bir Rönesans...
CUMARTESİ YAZILARI Bakmayın Picasso’nun “sanat hakikatin ne olmadığını anlamamızı sağlayan bir yalandır” demesine, o laf sanat eserinin zihnimizdeki işleviyle ilgili bir tespit. Ayrıca soyut bir...
CUMARTESİ YAZILARI Bakmayın Picasso’nun “sanat hakikatin ne olmadığını anlamamızı sağlayan bir yalandır” demesine, o laf sanat eserinin zihnimizdeki işleviyle ilgili bir tespit. Ayrıca soyut bir gerçeklik burada Guernica ressamının söz ettiği. Yoksa toplumsal gerçekler söz konusu olduğunda gerek sanat eserlerinin biçim ve içeriğinde gerekse sanatçıların yönelimlerinde bulabileceğimiz ipuçlarını başka yerde kolay kolay bulamayız.
Zira sanatçının yönelimleri içinde yaşadığı toplumun yönelimleriyle daima -paralel olmasa bile- ilişkilidir. Sanatın doğası gereği.
Uzaktan veya yakından sanatla ilgisi olan herkesin “Avrupa sanatının müze şehri” olarak kabul ettiği Floransa bunun için kolay anlaşılabilir bir örnek.
***
Hümanist edebiyatın kurucuları sayılan ve bu anlamda Rönesans’a da öncülük eden Dante, Petrarca ve Boccaccio… Her üçü de Floransalıdır. Üstelik aşağı yukarı aynı dönemde yaşamış ve eser vermişlerdir. Rönesans sanatının zirvesini oluşturan Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Raffaello Santi üçlüsü de Floransalı. Onlar da birbirleriyle çağdaşlar.