En hakiki mürşit ‘parti hakikati’
George Orwell’in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanını çoğumuz okumuştur. Olayların geçtiği ülkede Hakikat Bakanlığı (Ministry of Truth) diye bir kurum vardı hani. Bu bakanlığın arşiv...
George Orwell’in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanını çoğumuz okumuştur. Olayların geçtiği ülkede Hakikat Bakanlığı (Ministry of Truth) diye bir kurum vardı hani. Bu bakanlığın arşiv bölümünde çalışan roman kahramanının görevi parti devletinin şimdiki resmî gerçekleriyle uyuşmayan geçmiş bilgileri ve belgeleri bulup değiştirmekti.
Aslında Orwell’in romanında biraz abartılı seviyelerde yapıldığını gördüğümüz bu işlem bütün siyasi iktidarların az çok yaptığı veya yapmaya çalıştığı bir iştir. Tarihi -bugüne göre- yeniden yazma çabası olağan bir yaklaşımdır iktidarlar açısından. Ama bir de -dünkü değil- bugünkü hakikatleri kendi görmek veya göstermek istediği şekle dönüştürüp “kabul edilebilir” hale getirme çabası var.
Hakikat rahatsız edici olabilir bazen. Bilhassa siyasetçiler için. İşte o yüzden “İsrail ile ticaret” meselesinde “iki ayrı gerçek”le karşılaşıyoruz. Bir yanda “düz” gerçek var, öbür yanda “açıklamalı” gerçek. Düz gerçek devlet kurumlarının kayıtlarındaki resmi ihracat rakamları. İsrail devletinin -ve bu arada ordusunun-...