Muhalefetin önündeki son fırsat
Türkiye’de seçmenin en az üçte ikisi sağ partilerden başkasına oy vermiyor. Bu sosyolojik bir realite.Dolayısıyla söz konusu geniş sağ seçmen tabanına dayanan büyük kitle partisi açısından...
Türkiye’de seçmenin en az üçte ikisi sağ partilerden başkasına oy vermiyor. Bu sosyolojik bir realite.
Dolayısıyla söz konusu geniş sağ seçmen tabanına dayanan büyük kitle partisi açısından “sağ tarafındaki” partilerin kontrol altında tutulması hayati bir zaruret. Kontrol altında tutmak derken bu yapıların büyümelerinin engellenmesi, yani alternatif haline gelme imkanlarının daraltılması öncelik taşıyor.
Büyümelerinin engellenmesini sağlayacak stratejik yaklaşım ise öncelikle bu partilere açıktan cephe alınmamasını gerektiriyor. Ortak tabanın ortak hassasiyetleri göz önünde bulundurularak oradaki seçmeni küstürecek ve tepkisini keskinleştirip kalıcı hale getirecek tavırlardan uzak durulması şart.
Erdoğan bütün bunların farkında olan bir siyasetçi. Dikkat ettiyseniz seçim kampanyası boyunca sağdaki muhalif partiler hiç hedef alınmadı. Sizin orada ne işiniz var denilerek ayıplamanın ötesine -kampanyanın onca gerilimine rağmen- pek fazla geçilmedi.
Arada bir de seçmen tabanı daha geniş olan İYİ Parti’ye “Senin yerin burası, gelsene aramıza” çağrıları yapılarak aslında bu partinin seçmenlerine çok ince...