Satmamak elinde değil mi?
Tarihçi Henri Pirenne orta çağda İtalyan şehir devletlerindeki “ticaret zihniyeti”ni anlatırken ilginç bir ayrıntı aktarıyordu: 12-13. yüzyıllarda İslam ülkeleri kendilerinde bulunmayan kereste ve demiri...
Tarihçi Henri Pirenne orta çağda İtalyan şehir devletlerindeki “ticaret zihniyeti”ni anlatırken ilginç bir ayrıntı aktarıyordu: 12-13. yüzyıllarda İslam ülkeleri kendilerinde bulunmayan kereste ve demiri Venedikli tacirlerden temin ediyorlardı. Bu kerestelerle yapılacak gemilerin ve demirlerden dökülecek silahların Hıristiyanlara ve hatta Venedikli denizcilere karşı kullanılacağında kuşku yoktu, diyordu Pirenne, ama tacir kısa vadeli çıkarından ötesini göremiyordu.
Kapitalist ticaret zihniyetinin sınırsız kazanç hırsı “Venedik taciri”nin gözlerini kör etmiş, kendi uzun vadeli çıkarlarını bile düşünmekten alıkoymuştur. Para uğruna kendi ülkelerine karşı kullanılacak silahların üretilmesine katkıda bulunmaktan bile imtina etmeyen bu insanlardan vatanseverlik beklenemeyeceği de ortadadır.
Pirenne’nin bahsettiği “Venedik tacirleri”nin vaziyeti bugün Türk limanlarından İsrail’e gidip gelen gemileri hatırlattı size, değil mi? Gerçi bizim tacirlerin İsrail’e sattıkları demir-çelik, uçak yakıtı, hatta dikenli tel gibi ürünlerin belki Türkiye’ye karşı kullanılması söz konusu olmayabilir ama mezkur tacir...