Taraftarlık gönül işi ama bir yere kadar

Siyasi parti taraftarlığını futbol kulübü taraftarlığına benzetiyoruz sık sık. Ama sahiden de benziyor tutum ve davranış kalıpları. Takımımızı ölesiye seviyoruz, partimize...

Siyasi parti taraftarlığını futbol kulübü taraftarlığına benzetiyoruz sık sık. Ama sahiden de benziyor tutum ve davranış kalıpları. Takımımızı ölesiye seviyoruz, partimize bağlılığımız pazara kadar değil mezara kadar. Ama bu daha çok retorikte böyle. Daha doğrusu, sevgimizin ve bağlılığımızın iyi günlerinde, sevdiğimize “toz kondurmama” aşamasında… Sözgelimi, bir futbol maçı sırasında desteklediğimiz takımın oyuncusunun yaptığı faulü faul olarak görmeye pek yanaşmayız. “Müdahale topa hocam” deriz. Bizimkilerden biri ofsayta düşmüşse “ne ofsaytı ya” demeye eğilimliyizdir. Karşı takım tesadüfen maçın son dakikasında gol atsa “hakem gol attırmak için uzattı maçı” deriz. Zaten bir maçı kaybetmişsek hakem muhakkak karşı tarafı tuttuğu için bu sonuçla karşılaşmışızdır. *** Ancak… tuttuğumuz takımın yenilgilerini veya başarısızlıklarını tolere etme konusunda da bir sınır vardır… Bir maç, iki maç idare edilir ama yenilgiler, başarısızlıklar üst üste geliyorsa önce homurdanmalar başlar, ardından aleyhte tezahürat.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Farklı görüşte olmak’la ‘düşman olma’nın sınırı 21 Kasım 2024 | 183 Okunma Kleopatra’nın burnu daha kısa olsaydı 16 Kasım 2024 | 148 Okunma Erdoğan nasıl aday olacak 12 Kasım 2024 | 487 Okunma Bahçeli, Erdoğan’ın taşlarıyla mı satranç oynuyor? 07 Kasım 2024 | 1.389 Okunma Yanıltıcı bilgileri alenen yaymak 05 Kasım 2024 | 158 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar