Aklıma ilk gelenler
Siyonistlerin işgal ve zulüm politikasına yapılan en küçük bir itiraz bile ‘Yahudi düşmanlığı’ olarak sunuluyor. Böyle bir psikolojik bariyer oluşturulmuş. Buna karşılık, elinde binlerce...
Siyonistlerin işgal ve zulüm politikasına yapılan en küçük bir itiraz bile ‘Yahudi düşmanlığı’ olarak sunuluyor. Böyle bir psikolojik bariyer oluşturulmuş. Buna karşılık, elinde binlerce Müslüman’ın kanı olanlara dahi “İslam düşmanı” diyemiyoruz.
Batı dünyası, demokrasi bahanesi altında, İslam coğrafyasını tarumar etti. Devletlerden ziyade milletleri parçaladılar. Niçin birlik olamıyoruz sorusunun cevaplarından biri de budur.
Irak hapishanelerinden çıkan işkence fotoğrafları bize ne söylüyor? Bunu anlamak için canilerin yüzlerine, mimiklerine iyi bakmak lazım. Maara yamyamları asırlar sonra geri döndü. Gâvur diye kime diyorduk? Merhametsiz olana.
İslamofobi kavramı derdimizi anlatmak ve tahammül sınırını aşan haksızlıkları izah etmek konusunda yetersiz kalıyor. Tedavi için kesin teşhis şarttır.
Batı’da İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği ve ciddi tehlike arz ettiği defalarca yazıldı. Uyarılar yapıldı. Batı dünyasına ait herhangi bir devletin bu durumla ilgili kayda değer bir önlem aldığını gören, duyan oldu mu?
Ortaçağ dönemine dönmüş gibiyiz. Artık topyekûn hale gelen hastalıklı bir düşünceden bahsediyoruz. Fertleri bütünden ayrı düşünemeyiz. Suç bireyseldir ama nedenleri toplumsaldır. Amerikan filmlerinde hiç ara vermeden Müslüman katlediyorlar. Bilgisayar oyunları işi daha ileri seviyeye götürüyor. Bunlarla büyüyen nesillerden adalet ve diyalog beklenebilir mi?