Dünden bugüne muhacir olmak…
Ömrümün önemli bir kısmı muhacirler arasında geçti. Tanıdıklarımın hepsi Balkan kökenli idi. Arnavut, Boşnak, Pomak gibi. Çiçek meraklısı anneler, temizlik düşkünü ablalar, gezmeyi...
Ömrümün önemli bir kısmı muhacirler arasında geçti. Tanıdıklarımın hepsi Balkan kökenli idi. Arnavut, Boşnak, Pomak gibi. Çiçek meraklısı anneler, temizlik düşkünü ablalar, gezmeyi seven babalar ve sürekli eskilerden konuşan ihtiyarlar. Bilmediğim ve Türkiye haritasında olmayan şehirlerden özlemle bahsediyorlardı: Berat, Gostivar, Kalkandelen, Novipazar, Sarışaban…
O yıllarda Yugoslavya bir bütündü, parçalanmamıştı. Genellikle “Yugoslavya göçmeniyiz” derlerdi. Sırf bu yüzden Yugoslavya pullarına özel bir ilgim oluşmuştu.
Yaş ortalaması yetmiş beş olan bir arkadaş grubumuz vardı. İçlerinde ‘düşman görmemiş topraklardan’ gelen tek kişi bendim. Sırayla vefat ettiler. En son Tatar Hasan bu dünyadan ayrıldı.
1989 yılında Bulgaristan’dan büyük bir göç dalgası geldi. Milli Gençlik Vakfı’nda görevliydim. Gelenlerin bir kısmını Kâğıthane’de iskân ettiler. Ne şart altında ülkemize ulaştıklarını çok iyi biliyorum. Hepsi perişan haldeydi. Kısıtlı imkânlarımızla elimizden geleni yapmaya çalıştık. Birkaç yıl sonra devlet onlara ev verdi, iş buldular, kök saldılar. Şükür. Kastettiğim yer, eski ismiyle Kâğıthane Göçmen Konutları. Artık Lâle Sitesi diyorlar.
Anadolu ve Trakya topraklarını hayli gezdik. Hiç ummadığımız yerlerde, karşımıza muhacir / göçmen köyleri çıktı. Mesela Kırklareli iline bağlı Sislioba, bir Pomak köyüdür. Bulgar hududuna sıfır mesafede. Geyve’de dağın yamacına kurulu Doğantepe köyünü Selanik’ten gelenler kurmuştur. Adapazarı civarında Gürcü ve Çerkez köyleri yaygındır. Çatalca’da Kırım Türkleri. Çerkezköy’ün eski ismi Türbedere’dir. Bu şekilde, sayfalar dolusu örnek verebiliriz.
Her muhacir köyünün anlatılmaya değer bir hikâyesi vardır. Doğantepe demiştik, kısaca onu yazalım. 1923 yılında gerçekleşen mübadelede, Yunanistan’dan yarım milyon kadar Müslüman Türk ülkemize gelir. Yeni gelenlere Rumlardan boşalan evler, köyler tahsis edilir. Trakya toprakları ve Ege kıyıları biraz böyledir. Geyve tarafına verilen muhacirlere adres olarak bir Rum yerleşimi olan Ortaköy gösterilir. Orayı beğenmez ve birkaç kilometre aşağıya yeni köylerini kurarlar. Elbette eski köyün malzemelerini kullanmak suretiyle…