Dur Yolcu
Üç kıtaya adalet ve merhametle hükmeden Osmanlı Devleti, en kuvvetli olduğu dönemlerde Topkapı Sarayı’ndan yönetilmiştir. Peki, bu sarayın deniz tarafındaki kıyısından, yani bahçesinin önünden...
Üç kıtaya adalet ve merhametle hükmeden Osmanlı Devleti, en kuvvetli olduğu dönemlerde Topkapı Sarayı’ndan yönetilmiştir. Peki, bu sarayın deniz tarafındaki kıyısından, yani bahçesinin önünden geçen yolun ismi nedir? Sirkeci semtinden başlayıp Sarayburnu istikametine devam eden ve Bakırköy’de sonlanan sahil yolunu soruyorum. Kennedy Caddesi. Milletçe neye maruz kaldığımızı anlatan en iyi örneklerden biri bu olabilir.
Neredeyse üç asırdır sorumuz sabittir: Ne olacak bu memleketin hali? Memleket derken, sadece kaybedilen topraklar ve yitirilen hasletler değil, milletin gidişatı da kastediliyor. Yoldaki işaretlerin değiştirilmesi ve bundan dolayı istikametin değişmesi...
İslâmî düşüncenin durumu düzeltme gayreti, bireysel çabalarla başlamış, cennetmekân Erbakan Hoca ile birlikte bütünlüklü, toplu bir hal almıştır. Artık birkaç siperden ziyade, cephenin tamamından sorumluyduk. Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan, çile dolu bir mücadeleden geliyoruz.
Öte yandan: Elimizdekileri zor kazandık, kolay harcıyoruz.
Sanki dilimiz ve önceliklerimiz değişiyor. Tekrar başa, o bireysel çabaya döneceğiz görünüyor.
Yıllar evvel yazmıştım, sormuştum: “Bu kadar rakamın arasında ne büyür?” Mustafa Akar da benzer bir hassasiyetle seslenmişti: “Saymak çok modern, saymadım.”