Elbette Filistin
Filistin topraklarında yaşanan mezalimi ve adaletsizliği yüksek sesle dile getirdiğimiz zaman, hep aynı itirazla karşılaşıyoruz: “Hani icraat?”Hemen söyleyelim: Zor zamanda konuşmak da ciddi bir iştir. Böylelikle...
Filistin topraklarında yaşanan mezalimi ve adaletsizliği yüksek sesle dile getirdiğimiz zaman, hep aynı itirazla karşılaşıyoruz: “Hani icraat?”
Hemen söyleyelim: Zor zamanda konuşmak da ciddi bir iştir. Böylelikle şunu demiş oluyoruz: “Alışmasın gözlerim / Dünyanın karanlığına.”
Hakikate doğru birkaç adım attığımızda, “hamaset yapma” diyenler oluyor. Keşke yapabilsek. Ara verip sözlüğe bakalım. Hamaset: “Doğuştan gelen yiğitlik, kahramanlık. Savaşta gösterilen cesaret.” Ne yazık ki mecaz, anlamın önüne geçmiş. Yanlış.
Sayın Erdoğan, Amerika’nın vahşi Kudüs kararından sonra harita ve fotoğraflar eşliğinde yüksek hakikat içeren konuşmalar yapıyor. Bu konuşmaların herhangi bir yaptırım gücü olmayabilir. Buna karşılık asla hafife alınmayacak bir etkisi var.
Her türlü insanî sınırı aşan bir haksızlığı tüm dünyaya duyurmuş oluyor. Amerika ve Avrupa’daki büyük medya kuruluşlarının kimlere ait olduğunu düşünürseniz, bu konuşmaların önemi iyice artıyor.
Filistin toprakları ve Kudüs davası için her türlü çabayı sonuna kadar göstermeliyiz. Bizim için şunu diyorlar ve maalesef doğru söylüyorlar: “Birkaç gün tepki verir, sonra alışırlar.” Evvela bunu kırmalıyız. Yazacak, konuşacak, çalışacak ve konuyu daima sıcak tutacağız. Yorulduk diye pes edecek, üzüldük diye geri çekilecek değiliz. Umutsuzluk yok.