İnsanlar ve Ağaçlar
İnsanlar ile ağaçlar arasında bazı benzerlikler olduğunu düşünüyorum. Örneğin: Ağaç ne kadar zor şartlar altında büyürse o derece dayanıklı ve işe yarar hale gelir. İnsanlar da...
İnsanlar ile ağaçlar arasında bazı benzerlikler olduğunu düşünüyorum. Örneğin: Ağaç ne kadar zor şartlar altında büyürse o derece dayanıklı ve işe yarar hale gelir. İnsanlar da böyle değil midir?
Bir atalar sözü: ‘Yıkılan ağaca balta vuran çok olur.’ Bu sözden ibret ve ilham alıp şunu yazmıştım: ‘Düşen düşman aramasın, o sizi bulur.’ İkisi de aynı şey olabilir.
HER MÜRŞİDE BİR MÜNKİR
Kuzey Ormanları’nda neredeyse bütün ağaçların bir sarmaşığı var. Ağacın gövdesini ve dallarını sarıyor, yapraklarını kapatıyor. Zamanla ışık tamamen kesiliyor. Ağaç önce güçten düşüyor, zayıflıyor, sonra da kuruyup gidiyor. Uzun ve dokunaklı bir ölüm bu.
İşin garip tarafı, orman oluşturabilen meşe, gürgen, kayın, kestane, kavak, akasya, akçaağaç, dişbudak gibi ağaçlar mevsimi gelince yapraklarını döküyorlar. Latince ismi Hedera Helix olan orman sarmaşığı ise yaz kış yaprak dökmüyor. İstikrarlı bir fenalık gibi.
Orman sarmaşığı, nedendir bilmem, ‘her mürşidin bir münkiri olur’ sözünü hatırlatıyor bana. Bin kişinin şair dediğine bir kişi müteşair diyebiliyor mesela. On dokuz yıllık iktidar partisi için ‘memlekete bir çivi bile çakmadılar’ iddiasında bulunan siyasetçi görüyoruz.