Kazandıkça kaybetmek
Çok kazanmak bereket anlamına gelmez. Bazen kazandıkça kaybederiz. Yetmemesi bundandır.Şu modern dönemde, ne pahasına olursa olsun kazanmak tembihleniyor. Değerlerimizi ve dostlarımızı, yani kendimizi kaybettikten sonra...
Çok kazanmak bereket anlamına gelmez. Bazen kazandıkça kaybederiz. Yetmemesi bundandır.
Şu modern dönemde, ne pahasına olursa olsun kazanmak tembihleniyor. Değerlerimizi ve dostlarımızı, yani kendimizi kaybettikten sonra dünyayı kazansak ne olur?
İnsanlara sürekli başarmak hırsı aşılanıyor. Bunun yan etkilerini hayatın her alanında rahatlıkla görebiliyoruz. “Olmamış” kelimesini duymak istemeyen nesiller geliyor. Mesela dergimize metin gönderen genç kardeşlerimize istedikleri cevabı vermeyince, bazılarından garip ve üzücü tepkiler alabiliyoruz.
Kazanmak hırsı ve kaybetmek korkusu, doğru yolun düşmanıdır. Hastalık derecesine varan hırs, insana neler yaptırmaz? Yetenekleri sınırlı, ihtirasları sınırsız insanların açtığı yaraların kapanması hayli uzun sürer.
Arzu ile hırs arasındaki fark, imrenmek ve kıskanmak şeklinde açıklanabilir. Süleyman Çobanoğlu, Ali Emre ve Ahmet Murat’ın birçok şiirini imrenerek okuduğumu söyleyebilirim. Kıskanmış olsaydım, dostluklarımız çeyrek yüzyıla ulaşır mıydı?
HAZIMSIZLIK HASTALIĞI