Ne anladın, anlat?
Mevsimi geldi geçiyor. Cumartesi akşamı Müslim Coşkun’u arayacak, “yarın alıç ve ahlat toplamaya gidelim” diyeceğim. Dokurcun beldesi civarına. Planı böyle yaptım.Tam aramak için niyetlenmişken...
Mevsimi geldi geçiyor. Cumartesi akşamı Müslim Coşkun’u arayacak, “yarın alıç ve ahlat toplamaya gidelim” diyeceğim. Dokurcun beldesi civarına. Planı böyle yaptım.
Tam aramak için niyetlenmişken telefonum çalıyor. Arayan yol arkadaşımın kıymetli hanımı. Müslim Coşkun’un annesi birkaç dakika önce vefat etmiş. Böyle bir ihtimal milyonda kaç olur?
İnsan plan yapar, Allah karar verir. Buna ‘kader’ diyoruz.
Pazar günü Güngören’deyiz. Acının omuzlanışı yaşanıyor. Cenaze namazı, mezarlık, teselli cümleleri. Yapılabilecek bir şey olsa da yapsak.
Hayat böyledir. Başlayan her şey biter. Hepimiz zamanın sonsuz atına binip gideceğiz.
Eve döndük. Kuşların olduğu köşeye çekiliyorum. Onları seyrediyorum. “Can kafeste durmaz uçar.”