Olması gereken
Ceza, kötülükten sakındırmak içindir. Bizim ceza kanunlarımız ne kadar caydırıcıdır? Suç makinesine dönüşmüş cani ve sapıklarla aynı hayatı paylaşıyoruz. Hiç adil...
Ceza, kötülükten sakındırmak içindir. Bizim ceza kanunlarımız ne kadar caydırıcıdır? Suç makinesine dönüşmüş cani ve sapıklarla aynı hayatı paylaşıyoruz. Hiç adil değil.
Akıllanmak, uslanmak anlamına da gelir. Yirmi beş yaşında ve otuz suçtan sabıkası var. Hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyor. İyice şımarmış, azmış. Demek ki uslanmıyor. Nasıl olacak?
Hukuk, bir fenalığı yaptıktan sonra, ahlâk ise yapmadan önce hesap sorar. Kişi ahlâksız ve hukuk yetersiz durumdaysa ne olur? Son zamanlarda işte o oluyor.
Fırsat buldukça aynı sözü tekrar ediyoruz: Maddi kalkınmanın yanına manevi derinleşmeyi de getirmeliyiz. Bunun için tüm gücümüzle çalışmalıyız. Toplumsal bir temizliğe ihtiyacımız var.
Manevi derinliği, disiplini ve terbiyesi olan bir insan tabiata gereken özeni gösterir, canlılara eziyet etmez, zayıfları korur, merhametlidir. Bunların hepsi bir bütündür. Halka halkadır. Biri diğerinden bağımsız değildir.
Hep beraber yaşıyoruz: Küçücük ve tertemiz evlatlarımız çok feci akıbetlere maruz kalıyor. Sonu hiç gelmeyecekmiş gibi. Bizim birinci vazifemiz nefsimizi ve neslimizi korumaktır. Gerekirse en sert tedbirleri almalıyız.