Sahafnâme
Kültür, devamlılık ister. Bizde dağılmayan kütüphane, parçalanmayan koleksiyon nadirdir. Bu acı akıbetten kurtulan pek azdır. Yılların emeği ve fedakârlığı birkaç gün içinde yok...
Kültür, devamlılık ister. Bizde dağılmayan kütüphane, parçalanmayan koleksiyon nadirdir. Bu acı akıbetten kurtulan pek azdır. Yılların emeği ve fedakârlığı birkaç gün içinde yok olup gider.
Edebiyatçı, tarihçi, akademisyen, devlet adamı. Bir tereke sadece kitaplardan oluşmaz. Mektuplar, notlar, fotoğraflar, vesikalar, yarım kalmış eserler. Yani koskoca bir ömür.
Bu terekelerin ‘millî birikim’ olduğunu da söylemeliyiz. Dönemlerini en iyi onlar yansıtır.
Kültür-Sanat, esas olarak kitap ve dergiler üzerinden ilerler. Sahaflar, bu yolculuğun hafızalarıdır. Muhafaza etmenin ilk şartı hafıza değil midir?
Bu yazıya başlamadan evvel vesikalık bir fotoğrafı uzunca seyrettim. Taşlıtarla şairi Mahmut Kuru’dan eleştirmen Celal Çumralı’ya “baktıkça hatırla, hatırladıkça bak” diye imzalanmış (1958). Şimdi ikisi de yok. Tam altmış yıl sonra fotoğrafa ben bakıyorum.
***