Son yılların dünyası
Karşımıza çok sık çıkan cümlelerden biri: ‘Üretim değil, tüketim toplumu olduk.’ Biz de aynı şeyi düşünüyor ve söylüyoruz.
Üretim bahsi sadece sanayi ve tarım ürünlerini kapsamıyor. Değer üretmek, eser vermek, yeni isimler yetiştirmek gibi uzunca bir liste konuya dâhil edilebilir. Üretici olamayan tüketici olur. Özetle; ekmek tüketir gibi değer, eser ve insan tüketiyoruz.
Sürekli şahitlik ediyoruz: Aziz hatıralar hızla tüketiliyor. Arkadaşlarını kullanışlı bir malzeme gibi görenlerin sayısı ve etkisi ürkütücü bir şekilde artıyor. Dostluk kurmaktan ziyade çevre yapılıyor, network oluşturuluyor.
Yanlış anlama ve anlaşılmanın tam ortasındayız. Vakıf düşüncesiyle ortaya çıkan ve fedakârlık üzerine bina edilen müesseselere bile gönül rahatlığıyla gidemiyoruz. Neden geldi acaba? Böyle bir ortam.
Siyasette durum daha vahim görünüyor. Muhafazakâr siyaset, üç büyük şehirde, belediye başkanlığı için içerden bir aday çıkaramıyor. Çünkü insan yetiştirmek gibi bir öncelik kalmadı yahut iyice azaldı.