Taraklı seyahatimiz
Taraklı, kalbe tesir eden beldelerden biridir. Burada insana sekinet gelir. Kalbî huzur. Gönül rahatlığı. Hız ve haz çağında, manevi derinliği olan bir kelime ruhunuza dokunur: Teenni.Nüfusu üç bin civarında olan...
Taraklı, kalbe tesir eden beldelerden biridir. Burada insana sekinet gelir. Kalbî huzur. Gönül rahatlığı. Hız ve haz çağında, manevi derinliği olan bir kelime ruhunuza dokunur: Teenni.
Nüfusu üç bin civarında olan bu kadim ilçemize kaç kez gittim, hatırlamıyorum. Belki de kırk olmuştur. Her seferinde ilk defa görmenin heyecanını yaşadım.
Burada hayat ile fânilik beraber ilerliyor. Bey konakları, bahçeli evler, eski çarşı. Tarihi doku ifadesini bir türlü benimseyemedim. Yaşanmışlık diyelim. İlçenin kalbi, 1517’de inşa edilen Yunus Paşa Camii. Mısır seferinin hatırasıdır.
İlçeye bağlı birçok köyü de bildiğim söylenebilir. Özellikle Hark gibi dağ köylerini. Zamanın belki de hiç olmadığı yerlerdeyiz.
Yeniden Taraklı yolundayız. Günlerden perşembe. Sonbaharın ortası. Dünyanın bütün renkleri bize selam veriyor. Dallarda son meyveler.
Ülkemizdeki en güzel çeşme-çınar terkiblerinden biri Yusuf Bey mahallesindedir. İlçeye buradan giriş yapıyoruz. Çınarın fethin sembolü olarak dikildiği söyleniyor. Bu da 1289 ile 1293 yılları arasına tekabül ediyor. Mutlaka görmek lazım.