Yalan söylemek insanların çıkarınaysa bize neden doğruyu söylesinler!
Eğer etik, başkalarının haklarına ''nurlu'' gözlerle bakmak ise bugünlerde en fazla ihmal edilen, sefil, perişan ve en fazla zulüm gören zavallı kavramlardan biridir herhalde. Ahlak, toplumsal hayatın içinde hep birlikte...
Eğer etik, başkalarının haklarına ''nurlu'' gözlerle bakmak ise bugünlerde en fazla ihmal edilen, sefil, perişan ve en fazla zulüm gören zavallı kavramlardan biridir herhalde. Ahlak, toplumsal hayatın içinde hep birlikte gelişip serpilmenin kurallar bütünü değil miydi? Eğer hep birlikte gelişip serpilmeyeceksek, ötekinin hak ve hukukunu kendi hak ve hukukumuz gibi gözetmeyeceksek o zaman ne ahlakın ne de daha geniş bir bağlama oturan etiğin anlamı kalır?
Başkalarının hayatı da bizim hayatımız gibi değerli ve çok anlamlıdır. Öteki denilen diğer insanlara reva görülenler, esasında etik ve ahlaki açından bizim yozlaşmamızdan başka sonuç doğurmaz. Ötekinin varlığına haklarına ve kutsallarına saygı göstermeyen, kendi varlığına değerlerine ve kutsalında saygı göstermeyendir. Nihayet öteki dediğimiz insanlar ''kendimizi onlardan ödün&cc