10 yıl sonra gelen karar
AKP’nin tek adamcı, saraycı teokratik mutlakiyeti kurabilmesi için basın ve yayın organları ile özerk TRT’yi yandaşlaştırmaya gereksinimi vardı. 2008’de, AKP ve casusluk cemaati (FETÖ) koalisyonu sürüyordu. O...
AKP’nin tek adamcı, saraycı teokratik mutlakiyeti kurabilmesi için basın ve yayın organları ile özerk TRT’yi yandaşlaştırmaya gereksinimi vardı.
2008’de, AKP ve casusluk cemaati (FETÖ) koalisyonu sürüyordu. O koalisyon, TRT’yi ele geçirme harekâtını başlattı. TRT Yasası değiştirildi.
TRT’nin demokrat, Cumhuriyetçi, laik kadrolarının tasfiyesi için TRT Personel Komisyonu’na yetki verildi.
O komisyon, yasadışı bir işlemle, yetkisini o önemde TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin’e devretti. İbrahim Şahin de yetkiyi, Genel Müdür Yardımcısı yaptığı ve bugün FETÖ davasından 8 yıl 5 ay 15 günlük mahkûmiyet ile hapiste yatan Ahmet Koyuncu’ya devretti.
Şahin ve Koyuncu, bu yasadışı yetkiyle, TRT’deki Cumhuriyetçi kadroların maaşlarını düşürdüler. Kadrolarıyla oynadılar, haklarını yediler.
Aradan tam 10 yıl geçti!
Avukat İsmail Sami Çakmak’ın bu haksızlıklara karşı direnen iki TRT çalışanı adına açtığı davada, TRT FETÖ iddianamesinde 30 kez adı geçmesine karşın merkez valisi olarak aramızda dolaşan İbrahim Şahin ile FETÖ’cü Genel Müdür Yardımcısı’nın yetkilendirildikleri TRT Personel Komisyonu kararının kimi maddeleri hakkında “yürütmeyi durdurma kararı” çıktı!
10 yıl sonra, bir hukuksuzluk ve yasadışılık önce Danıştay Dava Daireleri Kurulu, ardından da Danıştay 5. Dairesi tarafından saptanmış oldu.
Bu gelişme, üç durumu belgeliyor:
- AKP’nin hukuk tanımaz tavrının ısrarla sürdüğünü.
- Yargının acınacak halini.
- Gecikmiş adaletin, adalet olmadığını.
Abdülhamid’in torunuymuş