Ankara Garı’na veda
Mektup, Ankara sevdalısı dostumuz SavaşSönmez’den geliyor: “Ankara Garı’nın şimdilik birinci peronun platformu dışında kalan tüm peronları, seslerini bir türlü yükseltemeyen tüm...
Mektup, Ankara sevdalısı dostumuz SavaşSönmez’den geliyor:
“Ankara Garı’nın şimdilik birinci peronun platformu dışında kalan tüm peronları, seslerini bir türlü yükseltemeyen tüm muhaliflerin gözlerinin içine baka, YHT ve HT için kurban edildi. 1935-1937 arasında mimar Şekip Akalın’ın projesi olarak inşa edilen garın silueti, arkasına dikilen o korkutucu YHT garı nedeniyle zaten tamamen zedelenmişti. Haydarpaşa Garı ve Anadolu yakasının o güzelim banliyö istasyonlarından sonra sıra Ankara Garı ile bizim istasyonlarımıza geldi.”
Cumhuriyet’i simgeleyen her bina, her kurum, her ilke gibi...
Şükürler olsun!
Türban Meclis’e girdiğinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti sözcüsü yaptığı Şafak Pavey, çok beğenilen (!) “türbanla kırmızı ruj arasında sıkıştırılmış semboller”den söz ettiği, “laiklik” sözcüğünden özenle kaçınılmış konuşmasında “türbanlı kadın polise yasak gelmesine çok şaşırdığını” ifade etmişti.
Şükürler olsun, kadın polisler de artık türban takıyor.
Pavey, aynı konuşmasında, “türbanlı kadın vekillerden beklentisinin büyük” olduğunu da belirterek eklemişti:
“Artık türbanı bir insan hakları ihlalinden bir insan hakları kazanımına dönüştürmek onların sorumluluğundadır.”
Yine şükürler olsun ki, AKP’nin türbanlı kadın bakanı sorumluluğunu yerine getirerek bir insan hakları kazanımına daha imza atıyor:
Nikâhı müftüler kıyacak!
Oluk oluk
Devlet Bahçeli çok kızmış:
“Mağduriyetler artıyor, ülke çalkalanıyor, yine bazı cemaat ve tarikatlar oluk oluk kurum ve kuruluşlara yuvalanıyor.”
Aynı Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ardında Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin kudreti vardır” demişti.
Artık o, Bahçeli’yi kırmaz, gereğini yapar.