CHP ulusal birliği sağladı, saray çöktü
Cumhurşyet yazarı Işık Knasu bu hafta 'CHP ulusal birliği sağladı, saray çöktü' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Yerel seçim sonuçlarının partilere göre dağılımını şöyle yorumlayabiliriz:
CHP:
Müdafaa-i Hukuk örgütlenmesi ile Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren, TBMM’yi kuran ulusal birliğin köküne dayanan CHP, yaklaşık 100 yıl sonra bir kez daha, özellikle büyük kentlerde emperyalizmin yeni masalı küreselleşme ile birlikte siyasetin temeli yapılmaya kalkınan etnik, mezhep vb. ayrışımları “Türkiye ittifakı” söyleminde eriterek toplumsal kaynaşmayı seçimlerle sağlamış oldu.
Yıllardır yürüttüğü sağcılaşma ve sağcı partilere ana kucağı olma siyasasından kopuş ile birlikte, akıllı ve bilinçli bir çizgiyle ulusal bütünlüğü sağlayan siyasal örgüt, dolayısıyla ülkeyi tek başına yönetecek bir iktidar seçeneği olduğunu kanıtladı.
Özellikle daha önce kendisinde olan büyük kentlere yenilerini ekleyerek önemli bir seçim başarısı elde eden CHP, bu yurttaş desteğiyle, bir tür meşruti monarşi anlamına gelen Saray sistemi yerine laik, demokratik, sosyal hukuk devletine dönüş için gerekli güvenoyunu almış bulunuyor. Hem de yakın geçmişte olduğu gibi, kendisini orasından burasından çekiştiren, ödün vermeye zorlayan, kıymeti kendinden menkul kimi sağ siyasetçilere boyun eğmeden, kendi tarihsel gerçekliğinden ve tabanından kopmadan bu aşamaya varmış bulunuyor.
Başarı, yıllardır sığlaştırılmış ve belli bir oranda tıkanıp kalmış olan partide değişim ve dönüşümü tarihsel bilinçle gerçekleştiren CHP tabanına ve onların inanarak önder yaptıkları Özgür Özel’e aittir.
CHP, artık gerçekten Saray’daki AKP’linin ve onun yarattığı gericiliğin ve yoksulluğun karşısında tek başına, iktidarı almaya hazır ana muhalefet partisidir.
Bir tek koşulla: Yerel yönetimleri kazanan CHP’liler, yurttaştan aldıkları emanete hıyanet etmeyip canla başla çalışırlarsa...
AKP:
Seçimden bir gün önce Saray’daki AKP’linin ense tıraşını göreceğimizi dile getirmiştik. Öyle de oldu. Ense tıraşını gördük. 14 Mayıs 2023 seçimlerinin hemen ertesi günü gazetemiz Cumhuriyet, AKP aldığı yüzde 36.30’lu oy oranı ile birinci parti olmasını “Erdoğan kaybetti”, 28 Mayıs cumhurbaşkanı seçimini de “Kaybederek kazandı” manşeti ile vermiştik. Bu iki manşet de kimi çevrelerde yadırgandı. Oysa tarihsel ve siyasal açıdan her iki manşet de doğruydu. Erdoğan ve partisi, her iki seçimi de en batısından en doğusuna büyük kentlerde seçimi yitirmişti. Kentli seçmen Saray rejimini istemiyordu. Sonuçlar, AKP’nin yerel seçimlerde de beklentisinin boşa çıkması büyük olasılıktı. Ve dünkü sonuçlara göre öyle de oldu.