Cumhuriyet’i Cumhuriyetçiler yönetir
Orhan Bursalı köşesinde, gazetemizde “siyasi çizgi değişikliği” olduğundan söz ederek, gazetenin başına getirildiğinde Can Dündar’ın kendisine “Milliyet okurlarını hedeflediklerini...
Orhan Bursalı köşesinde, gazetemizde “siyasi çizgi değişikliği” olduğundan söz ederek, gazetenin başına getirildiğinde Can Dündar’ın kendisine “Milliyet okurlarını hedeflediklerini söylediğini” yazdı. Cumhuriyet gazetesi, Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet Vakfı tarafından yönetilir.
Cumhuriyet Vakfı yönetimine seçilenler, Cumhuriyet’i, Cumhuriyet Vakfı senedinin “Başlangıç” bölümündeki temel ilkelerini yaşama geçirmek üzere yönetmek zorundadırlar.
O ilkeler şöyle sıralanır:
“Cumhuriyet, ne hükümet, ne parti gazetesidir. Yalnız Cumhuriyet’in, bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin savunucusudur. Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı ‘aydınlanma’ yolunda, aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir.
Cumhuriyet, ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesi’ni demokrasinin evrensel anayasası olarak benimser. Amaçlarına ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar.”
Senede göre, kimliği, ilkeleri ve amaçları toplumda kök salan Cumhuriyet’i aynı yörüngede yaşatmak da Cumhuriyet Vakfı’nın ödevidir.
Dolayısıyla senede göre Cumhuriyet’i yönetenler içinde ne Atatürk düşmanı olabilir, ne FETÖ’cü, ne de Saraycı...
Cumhuriyet’i, ancak Cumhuriyet’in ilkeleri çerçevesinde Cumhuriyetçiler yönetebilir.
Bir şey daha: Cumhuriyet’te 40. yılına giren bir çalışan olarak, Nadir Nadi’yi, İlhan Selçuk’u, Uğur Mumcu’yu çok özlediğimizi söylemeden geçemeyeceğiz.