Karşıdevrimin kanlı dişi
Karşıdevrim, Cumhuriyet devriminden yana olanların yaklaşık yüz yıldır canlarını yakıyor. Uygarlık ve aydınlanma karşısına dikilen feodal ve gerici yapının iktidarı yitirme tehlikesi...
Karşıdevrim, Cumhuriyet devriminden yana olanların yaklaşık yüz yıldır canlarını yakıyor.
Uygarlık ve aydınlanma karşısına dikilen feodal ve gerici yapının iktidarı yitirme tehlikesi gördüğünde kullandığı tek silah ortada:
Şiddet!
Demokratik devleti kuran ve halk egemenliğine geçen parti CHP, tarihsel süreç içinde hep bu silahla karşı karşıya gelmiştir..
Demokrat Parti diktatoryasının sallandığı günlerde, Kurtuluş Savaşı kahramanı İsmet İnönü’nün Uşak’ta, Himmetdede’de, İstanbul Topkapı’da canına kastedilmiştir. Hatta DP, bu saldırılarda, devlet gücünü, polisi, askeri kullanmaktan çekinmemiştir.
Benzer olaylar, 1970’li yıllarda bugünkü “Cumhur İttifakı”na benzer “Milliyetçi Cephe” adı altında örgütlenen “AP-MHP-MSP” koalisyonu karşısında CHP önemli bir atağa geçince bu kez Bülent Ecevit’e yönelik, Gerede’de, Niksar’da saldırılar gerçekleşmiş, İzmir Çiğli’de suikast girişiminde bulunulmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelen kaba öfke ve şiddetin, 31 Mart seçimlerinde CHP’nin yükselişine denk gelmesi de bir rastlantı değildir.
Karşıdevrimin “kanlı dişi” bir kez daha gözükmüştür.
Türk aydınlanması, evrensel açıdan bakıldığında emekleme dönemindedir:
Batı’nın yüzyıllar süren acılı bir evrim süreciyle vardığı noktaya biz; Atatürk gibi parlayan bir güneşin yaktığı ve topu topu 15 yılda mayalanabilmiş Cumhuriyet devrimi sayesinde ulaşabilmişizdir.
Çıkarları için neredeyse yontulmamış taş devrinde kalmakta ısrarcı bir kadronun yönlendirdiği, ümmilikten ve ümmet olmaktan medet uman yıkıcı kuru kalabalıklardan sıyrılarak uygar topluma ulaşmak pek kolay olmuyor.
21. yüzyılda neanterdal adama rastlanır mı hiç?
Batı ülkelerinde ancak fosillerini bulursunuz. Bizde canlısı hayatta ve çağlara yumruk atıyor hâlâ.
Böyle devlet adamı olur mu?
“A