‘Münafık’tan kastı ne?
Demokrasi ile yönetilen bir ülkede cumhurbaşkanına hakaret edilir mi? Hiç kimseye edilmediği gibi, ona da edilmez, edilmemeli. Öyle bir ülkede bir cumhurbaşkanı hakaret eder mi? Herkes gibi o da etmez, etmemelidir. Bir cumhurbaşkanı...
Demokrasi ile yönetilen bir ülkede cumhurbaşkanına hakaret edilir mi? Hiç kimseye edilmediği gibi, ona da edilmez, edilmemeli.
Öyle bir ülkede bir cumhurbaşkanı hakaret eder mi?
Herkes gibi o da etmez, etmemelidir.
Bir cumhurbaşkanı, “devleti temsil ettiği” gerekçesiyle kendisine ağır söz söylenemeyeceğini savunurken demokrasi gereği kendisine muhalefet edenlere “münafıklar çetesi” der mi?
Demez, dememeli, ama bizde diyor…
Üstelik münafık sözcüğünü, Dil Derneği sözlüğündeki “arabozan, bölücü, karıştırıcı, fesatçı” karşılığında da kullanmıyor.
Siyasi miting alanlarında “Benim karşımdakiler, Müslüman olmadıkları halde, Müslümanları aldatmak için Müslüman gibi görünüyorlar” demeye getiriyor.
Üstü kapalı, münafık sözcüğünün “dinsel” anlamına vurgu yapıyor.
Bu vurgu, bölücülük, karıştırıcılık ya da Saray’ın gündelik diliyle “hakaret” değil de nedir?
Sayısal verilere bakılırsa, Erdoğan’ın göreve başladığı2014’teCumhurbaşkanı’nahakaret suçundan 682, 2015’te de 7 bin 216 ceza soruşturması açılmış.
2016’da bu rakam sıçrama yapmış, aynı gerekçeyle açılan soruşturma sayısı 38 bin 254’e ulaşmış.
Açıkçası, “Herkes bana hakaret ediyor” duygusunun nasıl bir tepkime olduğunu toplumbilimciler ve ruh sağlığı uzmanlarına sormak gerekiyor.
Sivas Kongresi binasından da hınç almayın!
Sivas Kongresi, kurtuluş ve kuruluşun temellerinin atıldığı, ulusal güçlerin birleştiği, manda ve himayenin reddedildiği, bağımsızlığın çığlıklandığı, ulusal egemenliği...