Reçetemiz Arapça
Cumhuriyet yazarı Işık Kansu bu hafta 'Reçetemiz Arapça' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Saray iktidarı “milli ve yerli” olduklarını ileri sürüyor ama artık reçeteler bile milli değil. Çünkü e-reçetem sistemine Türkçenin yanına beş ayrı dil eklendi. Bu dillerden bir tanesi hiç kuşkusuz Arapça!
Konuyu bütçe görüşmeleri sırasında gündeme taşıyan İYİ Partili Turhan Çömez, sağlık bakanının bu uygulamaya gerekçe olarak sağlık turizmini gösterdiğini anımsattı.
Bakana göre, turistler (!) Türkiye’den sağlık hizmeti alacaklar, reçetelerini yazdırıp kendi ülkelerine gidip ilaçlarına ulaşacaklar. Çömez, sağlık bakanının bir hekim olarak İngiltere’den gelmiş bir hastaya reçete yazsa bu reçetenin Londra’da geçerli olmayacağını belirtip yeni uygulamanın ardındaki amacı şöyle açıkladı:
“Niye yabancı bir hasta için Türk doktorun, Türk eczacının olduğu bir ülkede başka bir dilde reçete yazılıyor? Sebebi açık: Bu ülkede 10 milyonu aşkın Suriyeli var, gelen doktorların hepsine vatandaşlık verdiniz, doktor lisansı verdiniz, hiçbir sınava sokmadınız. Eczacılara da onu yaptınız. 6 bin-7 bin civarında Suriyeli sağlık çalışanı var ve Türkçe bilmiyorlar, onların işini kolaylaştırmak için yaptınız.”
Alışverişte Arapça, sokakta Arapça, okulda Arapça, camide Arapça, medresede Arapça, Kuran kursunda Arapça, yazıda Arapça, okumada Arapça, hastanede Arapça, eczanede Arapça...
Bir de Saray’daki demez mi: tek millet, tek bayrak, tek vatan.
Geçiniz...
KURTULUŞA VAKİT BULAMAYAN FAKİR
“Yerli ve millici” AKP ile “milliyetçi” MHP’nin iktidar ortağı HÜDA PAR’ın sözcüsü Serkan Ramanlı, bir devrim ve Cumhuriyet kurumu olan TBMM’de, Cumhuriyete karşı ayaklanmış softa ağa Şeyh Sait’in bir kahraman olduğunu ilan etti. Diyor ki: