Sansür
“Sansür yok” diyorlar. Öyle bir duruma geldik ki, sansürden yakınanlar bile sansür uygular hale geldi. Yaşamın her alanında küçük sansürcübaşılar türedi. Sansür öyle bir şey ki;...
“Sansür yok” diyorlar.
Öyle bir duruma geldik ki, sansürden yakınanlar bile sansür uygular hale geldi.
Yaşamın her alanında küçük sansürcübaşılar türedi.
Sansür öyle bir şey ki; güvenmediğin, yanlışlara gömülmüş birtakım kişilere kefil olmaya, onaylanmayacak ilişkileri kabullenmeye, karşı çıktığınız sapmaları reddetmeye, yapılan uyarılara karşın ilkesizliklerde ısrar edilmesine boyun eğmeye zorlar insanı.
Unutmayın! Üçüncü Abdülhamit dönemindeyiz.
“Ben özgürlükten yanayım, sansüre karşıyım” diyenden bile korkun.
CHP’deki etkin muhalefet
CHP’de yaşananlar gösteriyor ki:
Başta Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi olmak üzere parti yönetimi, şimdiye değin görülmemiş yoğunlukta bir sorgulama altındadır.
Parti içi muhalefet açısından örgüte ve öğretiye dayalı en ciddi hareket, Muharrem İnce ve arkadaşlarınca yürütülen çalışma gibi gözüküyor.
Diğer demeçler, açıklamalar, istifalar tümüyle kendi siyasal geleceklerini önceleyen bireysel çıkışlar. Örgütsel, ilkesel ve düşünsel hiçbir anlam taşımadıkları, daha sonra alttan alan davranış ve özürlerle belirginleşti.
Güvencesiz danışmanlar