Vahdettin Köşkü’nden Bakmak
Cumhuriyet yazarı Işık Kansu bu hafta 'Vahdettin Köşkü’nden Bakmak' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Ülkeye ve dünyaya Vahdettin Köşkü’nden bakarsan...
Yurttaşları uyruğundan sayar, insanları kul gibi görürsün.
Toplum yoksulluktan inim inim inlerken Saray’ında gösteriş içinde yaşarsın.
Ordu, tarikatların cirit attığı yeniçeri ocağına döner; subay olacaklar yurt kurtarıcısı ve devlet kurucusunun resimlerini yırtar; generaller, amiraller üniformalarının üstüne takke takarlar.
İmamlar okulda, öğretmenler camide ders vermeye başlar.
Erkekler; kadınları alınıp satılabilir, dövülebilir, öldürülebilir cariyeleri olarak görürler.
Devlet okulları medreseye, sıbyan mektebine döner.
Başka devletten liyakat madalyası alanı genelkurmay başkanı; casusluk örgütü tarikatların kölesi olanları, Meclis’i tarayan pilot, devletin kozmik odasına girip en gizli belgelerini ortalığa yayan rejime yönelmiş darbeciler yaparsın.
Hak, hukuk, adalet filan dinlemez; kendini Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın, tüm mahkemelerin baş kadısı sanırsın.
Anayasayı tanımaz, devletin valilerini, Emniyet müdürlerini, bürokratlarını, milletvekillerini “Benim şuyum, buyum” diye tanımlarsın.
Halifelik sanrısına kapılır, benliğini dünyanın merkezinde görüp ülkenin başına olmadık işler açarsın.
Daha dün “katil” diye nitelediğine, dünya egemenleri dayattığında “kardeşim” dersin.
Memurlar, bürokratlar, yasa masa tanımaz, Saray’ın bendesi gibi davranırlar.
Oysa yakın tarihimiz göstermiştir ki:
Halkını, kahramanlarını, vatan kurtarıcını, çağdaş geleceği kuran yurtseverlerini, uygarlığı, bilimi ve evrensel gelişime sırt çevirirsen...