Yerel özerklik nereden geliyor?
Güneydoğu’da kimi belediyelerce ilan edildiği duyurulan “yerel özerklik” tanımı ilk kez o bölgeye özgü nerede söz edilmiştir?Örneğin, sanıldığı ve çoğunlukla ileri...
Güneydoğu’da kimi belediyelerce ilan edildiği duyurulan “yerel özerklik” tanımı ilk kez o bölgeye özgü nerede söz edilmiştir?
Örneğin, sanıldığı ve çoğunlukla ileri sürüldüğü gibi “Avrupa Yerel Özerklik Şartı”nda mı?
Hayır.
Tanım, AKP’nin ve yandaşlarının her fırsatta övündükleri Osmanlı’nın imza attığı Sevr Antlaşması’nda geçiyor.
Anadolu’yu parça parça bir sömürge haline gelmesini öngören Sevr Antlaşması’nın “Kürdistan” başlıklı 62. maddesinin ilk tümcesi şöyle:
“Fırat’ın doğusunda, ileride saptanacak Ermenistan’ın güneysınırının güneyinde ve 27. maddenin II-2 ve 3. fıkralarındaki(Antlaşmanın Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırlarını belirleyen fıkralar) tanıma uygun olarak saptanan Türkiye’yi Suriye ve Irak’tan ayıracak sınırın kuzeyinde, Kürt unsurunun sayıca fazla olduğu yerlerin yerel özerkliği (mahalli muhtariyet) planı, antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul’da toplanacak ve İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetlerinden her birinin atadığı üç üyeden oluşan komisyon tarafından hazırlanacaktır.”
Lozan ile yırttığımız Sevr, bugün o günkü tanımlarıyla gündemdedir.
Sevr’de “yerel özerklik” için kurulacak komisyonda görev alması öngörülen İngiltere, bugün saraydakinin özel istihbaratçısı aracılığıyla PKK ile Oslo’da yürütülen pazarlıklarda “hakem” ya da “gözlemci” devlet olarak yer almıştır.
O günün sömürgecisi, bugünün hakem ve gözlemcisi İngiltere ile ilgili bir küçük not daha: