Adaylar ve aday olamayanlar
Dün itibariyle seçime girecek olan siyasi partiler 600 kişilik aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdiler. Her partide, listeye seçilebilir yerden girme mücadelesi, canhıraş şekilde devam etti!.. Vekil...
Dün itibariyle seçime girecek olan siyasi partiler 600 kişilik aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na bildirdiler. Her partide, listeye seçilebilir yerden girme mücadelesi, canhıraş şekilde devam etti!..
Vekil olma yarışı bizim memleketimizde bir efsanedir… Donanımı yeterli olsun olmasın, siyaset merakı yüksek dozajda olan vatandaşlarımız, her seçim döneminde, vekil olmak için harekete geçer. Sadece kendisiyle de kalmaz, bütün çevresini havaya sokarak hareketlendirir. Aday adaylığı süreci bu açıdan, mutlu sona ulaşamayan “değerlerin” bir biçimde keşfedilmesi için heyecanın zirve yaptığı dönemdir. Ve istisnasız her seferinde benzer tablolar oluşur. Adaylık statüsüne kavuştuğu için sevinenler yanında, aday adaylığından ileriye gidemediği için kırılan, küsen ve hatta işi daha da ileriye götürüp mensubu olduğu parti yönetimine karşı hücuma geçen aday adayları… Nitekim son iki üç gündür CHP’de yaşananlar, bu tablodan yansıyan durumlar. Vaka her seçimde, aday olma veya olamama kavgalarının en keskin biçimde yaşandığı siyasi adres hep CHP olmuştur! Zira CHP, tarihi boyunca hiziplerin eksik olmadığı, dolayısıyla da yönetimlerinin her daim parti içi kavgalarla uğraşmak zorunda kaldığı bir siyasi örgüt… Uzun geçmişi boyunca CHP, bu yüzden birçok defa kopmalara, ayrılmalara ve bir türlü giderilemeyen siyasi çatlaklara maruz kaldı.
24 Haziran seçimlerinde alınacak sonuçlarla birlikte, şayet beklenen ölçüde bir başarı sağlanamazsa, parti yönetimi bir kere daha hedef olabilecektir. CHP listesi üzerinde yapılan spekülasyonlar, daha çok Muharrem İnce’nin ismi etrafında cereyan ediyor. Ona yakın isimlerin büyük ölçüde liste dışı kalmasından dolayı, ciddi bir öfke olduğu anlaşılıyor. Buna karşılık, acaba Abdüllatif Şener gibi isimlerin liste başı yapılması nasıl karşılanacak? İlk tepkiler hiç de olumlu değil. CHP biraz da bilinçli şekilde olsa gerek, tartışmalı isimlerden vazgeçmiyor. Mesela Gamze İlgezdi gibi… Keza SP’ye verilen kontenjanlar taban tarafından ne kadar hazmedilecek? Evet, şimdilik derinden gelen homurdanmalar bakalım nereye varacak?
Liste rahatsızlığından muaf bir parti yok. Bunun altını çizelim. Ancak bazılarında bu iş biraz daha suhuletle halledilebiliyor veya ‘kol kırılır yen içinde’ misali dışarıya pek fazla siyasi malzeme verilmiyor veya verilmemeye çalışılıyor… MHP bu örneğe büyük ölçüde uyan parti. Mesela; Meral Akşener ve Koray Aydın gibi isimlerin partiden kopmasına kadar giden süreçte, parti içindeki siyasi ihtilaf, CHP’de Muharrem İnce’nin genel başkan adaylığı kadar gürültü koparmadı. Bir önceki seçimde olduğu gibi, bu defa da MHP’nin Şefkat Çetin, Oktay Vural, Ramazan Mirzaoğlu gibi bazı önemli isimleri liste dışı bırakıldı. Ancak görüldüğü kadarıyla bu durum, partinin kendi iç disiplini dâhilinde hâl yoluna konulmuş ve önemli bir rahatsızlığa yol açmamış. En azından şimdilik… Bu arada Meral Akşener’in yaptığı listenin yankılarının nasıl olacağı epey merak konusu. Akşener çok iddialı şekilde çıktığı siyaset arenasında zikzaklar çiziyor. Şimdiye kadar daha ziyade kendisinin cumhurbaşkanlığı için aday olabilme mesaisini verdi. Parti genel başkanı olarak ilk sınavını aday seçiminde vermiş olacak. Bu sınav aynı zamanda sandıkta alınacak başarının da bir göstergesi olacak… Saadet Partisi de yılların oturmuş gelenekleri ve güçlü parti içi disiplin çerçevesinde, aday listesi meselesini halledebilecek tecrübeye sahip.
Gelelim AK Parti listesine… Bu listenin hazırlanmasında son sözün her zaman Recep Tayyip Erdoğan tarafından söylendiğini ayrıca belirtmeye gerek var mı? Ve bu konuda Sayın Erdoğan’ın, kırk küsur yıllık teşkilatçılık birikiminin yanına tartışmasız liderlik ağırlığını da koyduğunu unutmayalım. Elbette bütün bunlara rağmen, AK Parti listesinden de memnun kalmayacak pek çok kişinin olması eşyanın tabiatındandır. Ama bu memnuniyetsizlik, daha çok kapalı devre kalarak ve genel gidişata etki etmeyecek bir seviyede tecelli eder. Listeye baktığımızda ilk intiba, elbette dengelerin gözetilmesi olarak öne çıkıyor. Bülent Arınç’ın oğlu Ahmet Mücahit Arınç’ın İstanbul 3. Bölge’den aday yapılması gibi. Keza Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’ın Elazığ’dan aday yapılması… Bu arada temayül yoklamaları ve mülakat döneminde, parti içinde her zaman sıkı sıkıya takip edildiği bilinen çalışma performansının özellikle dikkate alındığı hususu yaygın olarak dikkat çekilen noktaydı. AK Parti MKYK üyelerinin tamamı aday listesine girdiği gibi, beş tanesi hariç bütün bakanlar da yeniden aday listesine dâhil edilmiş durumda. Adaylık için başvuran 294 mevcut milletvekilinden 167 kişi bu listede yer almayı başardı.
AK Partinin, aday seçiminde gençlik ve spora da büyük önem gösterdiği görülüyor. Futbolcu Alpay Özalan ve Motosiklet yarışçısı Kenan Sofuoğlu gibi bazı ünlü sporcular da listede yer alıyor. AK Parti’de yaş ortalaması 44 ve en genç aday 18 yaşında. Bu dinamizm, herhâlde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Metal Yorgunluğu” diye tanımladığı olguya karşı geliştirilen yenilenme formülü oluyor… Adaylar ve seçim sonuçları memleketimiz için hayırlı olsun!
CHP’nin sepetindeki pamuk…
23 Kasım 2024 | 15 Okunma
Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!..
19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma
Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!..
16 Kasım 2024 | 59 Okunma
Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi?
14 Kasım 2024 | 50 Okunma
İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir?
12 Kasım 2024 | 127 Okunma
TÜM YAZILARI