Deprem gerçeği bizi kovalıyor…
İzmir’de meydana gelen deprem bizi bir kere daha ülke gerçekleriyle yüzleştirdi… Sık aralıklarla yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, ne yazık ki, hâlâ daha depremlere karşı...
İzmir’de meydana gelen deprem bizi bir kere daha ülke gerçekleriyle yüzleştirdi… Sık aralıklarla yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, ne yazık ki, hâlâ daha depremlere karşı hazırlıklı değiliz. İşin püf noktası da burası!..
1939 Erzincan depreminin üzerinden tam 81 sene geçti… 7,2 büyüklüğündeki o depremde, 32 bin 969 vatandaşımız can vermişti. Yüz bine yakın kişi de yaralı olarak kayda geçmişti. 1940 yılı sayımına göre 17,8 milyon nüfusa sahip olan Türkiye’de, bu can kaybının büyüklüğünü düşünün. O günden bugüne yani dünkü İzmir depremine kadar, can ve mal kaybı açısından çok yıkıcı sonuçlar getiren onlarca deprem yaşandı. Fakat ne yazık ki, yaşanan bunca acı tecrübelere rağmen, devlet ve toplum olarak, hâlâ daha yeterli seviyede bir afet bilincine kavuşamadık!.. 1939’da yıkılan Erzincan şehri başka yere taşınıp yeniden inşa edildi. Ama başka yerler için bu tedbir uygulanamadı. Mesela 1943 Adapazarı-Hendek depremi sonrasında (6,6 şiddetinde idi) alınan kararlara rağmen, Adapazarı taşınmadı. Ve daha sonra 1957, 1967 ve 1999 depremlerinde çok insan hayatını kaybetti.