Evet, darbecileri affetmeyeceğiz!..
27 Mayıs 1960 Darbesinin üzerinden altmış dört yıl geçti… Ama bu kalleş darbenin ülkede açtığı yaralar hâlâ taptaze ve kanıyor!..
Kanlı darbenin akabinde yapılan 1961 Anayasası ile 20 yıl, bu ülke yönetilmeye çalışıldı. Gelgelelim bahse konu darbe anayasası, memleketi bir başka darbeye, 12 Eylül 1980 Askerî Müdahalesine götürmekten başka bir şeye yaramadı. Bu arada üzerinden on yıl geçmeden 12 Mart 1971 Muhtırası ile meşru hükûmet alaşağı edildi. Ondan çok kısa süre önce de yeni bir darbe tezgâhlanmaya çalışıldı. Devrin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve Birinci Ordu Komutanı Faik Türün gibi sağduyu sahibi ve dirayetli generaller sayesinde, teşebbüs akamete uğradı. Aksi hâlde kim bilir Türkiye hangi maceralara sürüklenecekti… 1960 sonrası ortalama her on yılda bir darbe veya darbe teşebbüsü birbirini kovaladı. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 (Postmodern Darbe) , 2007 (e-Muhtıra), 2016 FETÖ ihanet kalkışması… Bunlar açığa çıkan ve bir kısmı kendi çapında sonuçlara ulaşanlar. Teşebbüs safhasına kadar gidemeyen kaç tane hazırlık yapıldı, Allah bilir! 27 Mayıs gibi kanlı bir darbenin yıl dönümünün 20 yıl boyunca, “Anayasa ve Hürriyet Bayramı” olarak kutlanması da herhâlde Türkiye’ye mahsus utanç verici bir durumdu!.. Şu garip tecelliye bakınız ki, bu faşist darbenin yıl dönümü kutlamasını bir başka darbe yürürlükten kaldırıyor. Tıpkı 1961 Darbe Anayasasının, 1982 Darbe Anayasası ile ortadan kaldırılması gibi. Fakat hepsinde darbe tortuları kalmış ve her biri ayrı bir zeminde ülkenin önünü tıkıyor! Bakalım bu tortular ne zamana kadar tam olarak temizlenebilecek…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün mahut darbenin 64. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul 2 No.lu Barosu'nun Özgürlük ve Demokrasi Adası'nda (Yassıada) tertiplediği Sivil Anayasa, Güçlü Türkiye Sempozyumu'nda, çok önemli mesajlar verdi… Adnan Menderes Kongre Merkezi'ndeki konuşmasında "Elitlerin uzlaşısını yansıtan mevcut anayasa ile devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız. Yeni anayasanın millî bir ödev olduğuna inanıyorum” diyen Erdoğan, hâlen (öncelikli gündemimiz değil) diyerek, yeni anayasa yapımına mesafeli duran muhalefetin de daha fazla ısrarcı olmayacağına inandığını dile getirdi.