Kürt meselesinde muhatap kim?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü açıklamalarında, Kürt meselesindeki çözüme dair soru işaretlerine cevap teşkil edecek çok önemli hususlar var. Önümüzdeki günlerde tartışma...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü açıklamalarında, Kürt meselesindeki çözüme dair soru işaretlerine cevap teşkil edecek çok önemli hususlar var. Önümüzdeki günlerde tartışma bu noktalarda cereyan edecek…
Aslında bölücü terör örgütü bugüne kadar, Kürt meselesinin çözümünde hiçbir vakit meşru muhatap olarak kabul edilmedi… Bazıları ısrarla PKK’ya bu şekilde bir statü biçmek istedi, fakat hiçbir zaman resmiyette böyle bir tablo oluşmadı. Burada kafa karıştıran husus, terör problemi ile Kürt meselesinin birbirine karıştırılması veya bilinçli şekilde bir zihin çelme cingözlüğü oldu. PKK, daha sonradan kendisini Kürt halkı için mücadele eden bir yapı olarak lanse etse de; en başından beri bugünkü anlamda dayatmaya kalkıştığı “Kürt meselesini” değil, Marksist – Leninist ideoloji çerçevesinde, hedef seçtiği bir komünal yönetim kurmak üzere, ‘ağalık düzeni’ ile mücadele iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Nedense bölücü örgütün bu tarafı hiç hatırlanmaz!.. Son zamanlarda PYD’nin Kobani’de yapmaya çalıştığı şeyin aynısını, 1970’li yılların sonundan itibaren PKK Güneydoğu bölgesinde denemeye kalkmıştı. İşin esası ve özeti budur. Bakmayın siz bugün PKK ve yeni türevlerine yüklenmek istenen lokal ve bölgesel rollerin çeşitliliğine. Ne yazık ki, ülkemizde bu alanda kalem oynatan kimi yazar – araştırmacı, uzman vb. kişilerin gözden kaçırdığı en önemli nokta burasıdır. Bölücü örgütü gerçekten Kürt halkının davasını savunan bir yapı olarak kabul etmek, her şeyden evvel Kürtlerin siyasi ve içtimai düşünce ve iradesine aykırıdır. Kısacası Kürt halkını hiç ama hiç tanımamaktır.