Muhalefet aranıyor, acilen!..
CHP’de kurultay için yeterli imza toplandı mı? Muharrem İnce ne için noter marifetiyle taahhüt verdi? Kılıçdaroğlu’nun “fendi” ne olacak? İyi Partide son durum ne? Koray Aydın’ın...
CHP’de kurultay için yeterli imza toplandı mı? Muharrem İnce ne için noter marifetiyle taahhüt verdi? Kılıçdaroğlu’nun “fendi” ne olacak? İyi Partide son durum ne? Koray Aydın’ın yaptığı gaf mı, provokasyon mu?
Demokrasiler için, dillere pelesenk edilen klişelerden biri de şudur; İktidar ve muhalefet bir kuşun iki kanadı gibidir… Kuşların uçabilmesi için nasıl ki iki kanadın varlığı zaruri ise, demokrasilerde de denge ve denetim için mutlaka muhalefet kanadına da ihtiyaç vardır. Demokrasilerde, iktidar ve muhalefet kanadının fonksiyonlarını, değişik perspektiflerden ve daha başka nirengi noktalarıyla da anlatmak mümkün elbette, ama bu meselenin teferruat kısmı… Biz genel esaslara bakalım. Sağlıklı bir demokratik işleyişi için, güçlü ve istikrarlı bir iktidar kadar; iktidar görevini hakkıyla devralacak kadar donanımlı, iddialı, çalışkan ve en az iktidar kadar ülke meseleleriyle yakından ilgili bir muhalefete ihtiyaç var. İşin özü bu! Şimdi, bu noktadan baktığımızda muhalefetin durumu nasıl görünüyor? Temmuz sıcağında siyasi rehavet mümkündür deyip geçemeyiz, çünkü aynı şartlar iktidar için de geçerli. Muhalefet öyle dağınık, öyle etkisiz ve kendi iç problemlerine o kadar gömülmüş vaziyette ki, memlekette neler olup bittiğini izlemekten bile aciz!.. Onun için muhalefete acilen ihtiyaç olduğu başlığını koyduk. Mevcut muhalefet partileri gerçekten etkisiz, yetersiz ve ileriye dönük olarak da pek ümit vermiyor. Unutmayalım ki, zayıf bir muhalefet en çok iktidarın işine gelir. O yüzden olacak, Sayın Erdoğan, geçmişte “Allah bunları başımızdan eksik etmesin…” diyerek, bu duruma mükerreren dikkat çekmişti!
Şimdi şu hâldeki muhalefet, iktidarın hangi icraatını denetleyecek veya iktidarın bizatihi kendisini siyaseten nasıl dengeleyecek? CHP’de mevcut yönetim ile muhalifler, yeni bir kurultay için imza toplama meselesine kilitlenmiş... Bu satırların yazıldığı sırada, Muharrem İnce hesabına çalışan muhaliflerin imza toplama süreleri tamamlandı. Ancak yeterli imza sayısına ulaşıp ulaşamadıkları hâlâ belli değil ve galiba burada bir çıngar çıkacak!.. Çünkü Kılıçdaroğlu ve ekibinin, önce bazı delegelere imza verdirip sonra da geri çektirdikleri veya çektirmiş olabilecekleri yönünde birtakım iddialar var. İddialar doğruysa, yeterli imzayı topladık, Parti Yönetimi olağanüstü kurultaya girmek zorunda gibi bir “umuda” kapılan muhalifler, bir kere daha hayal kırıklığına düçar olacak demektir. Ama bu husus henüz netleşmiş değil. Öte yandan dün Muharrem İnce noter marifetiyle bir taahhütte bulundu. Neyin taahhüdünde bulunduğu hususunda epeyce soru işareti var. İleriye dönük olarak, parti genel başkanı olma durumunda; birtakım vaatlerini tutmanın garantisini veriyor herhâlde… Burada iki kritik nokta var. Birincisi siyasetçiler verdiği sözün yeterli olmadığını düşünüp, inandırıcılığı pekiştirmek için noter senedine ihtiyaç duyuyorsa, durum hiç de parlak değil sonucu çıkar! İkinci olarak, Sayın İnce, bir taraftan Kılıçdaroğlu’nun kendisine, aday olmadığı için sürekli eleştiri getiriyor, diğer taraftan da, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde adayın tespiti için, geniş kesimleri içine alan bir kamuoyu yoklaması yapacağını taahhüt ediyor. Burada açık bir çelişki var. Ve esasında, Kılıçdaroğlu’nun geçmişte yapmış olduğu şeyi, bir nevi tekrar ediyor. Hâsılı kafalar karışık, daha da karışacağa benziyor...
İyi Parti’nin durumuna bakacak olursak, Meral Akşener’in “Madem bana bu kadar yükleniyorsunuz, o hâlde çekiliyorum ve artık yokum…” restinden sonra, parti tavan ve tabanında baş gösteren panik, belli bir sonuç doğurdu. Akşener, yoğun ikna çabaları sonucunda, şayet yanılmıyorsak, çekilme kararını en azından ertelemiş bulunuyor!.. Zaten beklentiler de bu yönde idi. Akşener’in kendi liderliğini pekiştirmek ve koltuğu üzerinde hesap yapan bazı isimlerin planlarını bozmak için bu hamleyi yaptığı ve mutlaka geri döneceği yaygın kanaatti. Nitekim dün parti başkanlık divanı toplantısından sonra yaptığı açıklamalarla bunu teyit etmiş oldu. Bu arada başka bir gelişme daha yaşandı. Koray Aydın’ın bir süre önce dil sürçmesi yaşayıp, Meral Akşener yerine “Liderimiz Devlet Bahçeli…” gibi bir cümle kurmuş olması, muhalif kanatta yeni bir tartışma konusu oldu. MHP ve Devlet Bahçeli, bunun kasıtlı bir şey olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Zira Aydın’ın ‘gaf’ sayılacak o sözünden sonra İyi Partililer yuhalamada bulunmuştu. Şimdi şu konu tahkik ediliyor; Acaba kim yuhalandı? Koray Aydın’ın gafı mı, yoksa doğrudan Devlet Bahçeli mi?.. Görüyorsunuz vaziyeti. HDP’nin durumu zaten ortada. Ayrıca bahsetmeye gerek yok.
Evet, bu hâldeki bir muhalefetten iktidara hiçbir zorlama gelemez. Ve bu sebeple, AK Parti hiç zorlanmadan daha birçok başarılara uzanabilir. Ama ülkenin geleceği ve siyasi rekabet açısından bu hâl sağlıklı değil. Acilen derli toplu ve etkili bir muhalefete ihtiyaç var. Acilen ve acilen!..
Kadına karşı şiddet…
26 Kasım 2024 | 16 Okunma
CHP’nin sepetindeki pamuk…
23 Kasım 2024 | 104 Okunma
Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!..
19 Kasım 2024 | 1.137 Okunma
Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!..
16 Kasım 2024 | 60 Okunma
Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi?
14 Kasım 2024 | 51 Okunma
TÜM YAZILARI