Türkiye’yi kuşatmak…

Sadece zahire bakılırsa, karamsar olmak için ortam mevcut. Ama karamsar olmak gerçekçi değil. İçeride ve dışarıda, birileri özellikle karamsarlık pompalıyor. Onlara fırsat vermemek lazım! Tek başına...

Sadece zahire bakılırsa, karamsar olmak için ortam mevcut. Ama karamsar olmak gerçekçi değil. İçeride ve dışarıda, birileri özellikle karamsarlık pompalıyor. Onlara fırsat vermemek lazım!


Tek başına doların bu anormal tırmanışı bile, bazıları için yeterince endişe sebebi… Ama unutmayalım, Türkiye buna benzer hatta bundan daha keskin döviz artışları yaşadı. Ki, o dönemlerde Türk ekonomisinin kırılganlığı, bugüne nazaran çok daha vahimdi. Siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik, ekonominin ateşini yükselten en belirgin sebepti… Türkiye o vakitler de, yine iç ve dış problemlerle boğuşuyordu. Fakat ülkenin o dönemdeki millî güç kapasitesi ve meselelerle baş etme kabiliyeti, hayli düşüktü. Bu yüzden, ülke ciddi bedeller ödedi. Lakin her şeye rağmen, sonunda o çalkantılı dönemi geride bırakmayı başardı. Şimdilerde hem bu tecrübeleri yaşamış hem de ekonomik, siyasi ve askerî gücüne güç katmış bir devlet olarak, kendisine yönelecek tehlike ve tehditleri bertaraf edebilecek durumdadır. İşte bu sebeple karamsar olmaya gerek yoktur. Türkiye bu sıkıntıları da mutlaka aşacaktır. Bundan şüphemiz olmasın. Evet, Türkiye’yi kuşatmak için, her alandan yapılan tehlikeli hamleleri hepimiz görüyoruz. Ancak en büyük ve en ciddi saldırıyı, Türk halkı 15 Temmuz gecesinde boşa çıkarmıştır. Ve Türk halkının bu şanlı direnişi ülkesine yönelik kirli hesapları kökünden bozmuştur. Bunun altını çizelim.
Türkiye şimdi kendisine yönelen tehlike ve tehditleri daha köklü biçimde ortadan kaldırmak için karşı hamleler başlamış durumdadır. Fırat Kalkanı harekâtı bu büyük hamlelerden biridir. Bölgesel ve küresel güçlerin bu harekâttan ne denli rahatsız oldukları aşikâr… Türkiye’yi caydırmak ve durdurmak için başvurdukları bütün kalleş ve kirli yöntemler de artık saklanamıyor. Bu konuda, yeri ve zamanı geldiğinde ilgili tarafları fena hâlde köşeye sıkıştıracak kadar, yakıcı delil elde bulunuyor. Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiklerimi şimdi söyleyemiyorum, ama günü geldiğinde bunlar yazılacak…” diyor ya. İşte bu cümlede çok şeyler gizli. Sadece 15 Temmuz gecesi olup bitenler ve o gece suçüstü yakalanan unsurlar… 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekrem İmamoğlu doludizgin gidiyor!.. 19 Kasım 2024 | 1.136 Okunma Netanyahu’nun ağzı kulaklarında!.. 16 Kasım 2024 | 59 Okunma Donald Trump Başkan mı, “Süpermen” mi? 14 Kasım 2024 | 50 Okunma İslâm dünyası nasıl bir aksiyon alabilir? 12 Kasım 2024 | 127 Okunma Latin Amerika’dayız… 09 Kasım 2024 | 78 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar