Abdülkadir Salih’in düşü
Sinemamızın önemli isimlerinden Ahmet Uluçay’ın vefat yıl dönümünde, satırlar sığdıramayacağımız bir anlatı ihtiyacı ile bir şeyler söylemek gerek… Bundan yıllar evvel Cins...
Sinemamızın önemli isimlerinden Ahmet Uluçay’ın vefat yıl dönümünde, satırlar sığdıramayacağımız bir anlatı ihtiyacı ile bir şeyler söylemek gerek…
Bundan yıllar evvel Cins dergisi için yazdığım Uluçay yazımı buraya almak istiyorum. Zira çok sevdiğim bir metin ve dahasını anlatamıyorum…
*
Sinemalarım vardı, kimselerin sahip olmadığı
Yumurta kabuğunu beyaz perde yapmış film izliyorlar. Tek göz, hepsi. Açık hava sineması. Garip bir adamın ‘Minyatür Cosmosda Rüya’sı. Bi’ kedi gördüm galiba! Evet, evet bi’ kedi gördüm! Ve sakız çiğneyen bebek ezdi rüyalarını. Bir dev bebek. Dev, bir bebek. Bebek, bir dev. Bir, bebek ve dev…
Bu ne gevezelik. Bu ne güzellik. Ne bu müptezellik. Bu rüyanın sahibi kim? Bu riyanın şahidi kin! Ahmet Abi, mümin…